Makalenin temel amacı, ekonomik büyüme merkezli kalkınma anlayışından insan merkezli gelişme anlayışına doğru gerçekleşen paradigma değişimine Türkiye’nin ne ölçüde uyum sağladığını analiz etmektir. Bu bağlamda, çalışmada, kalkınmanın kavramsal dönüşümü konusunda bir temel oluşturulduktan sonra, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı’nın 2019 İnsani Gelişme Raporunda (İGR) sunulan İnsani Gelişme Endeksi (İGE) ve insani gelişmenin farklı boyutlarını yansıtan diğer endeksler ışığında, Türkiye’nin insani gelişme düzeyi irdelenmektedir. Türkiye’nin İGE ve bu endeksi oluşturan alt bileşenlerin göreceli katkıları ve yıllar itibarıyla değişim süreçleri benzer İGE değerlerine sahip bazı ülke ve ülke gruplarıyla mukayeseli olarak analiz edilmektedir. Türkiye’nin her ne kadar ilk kez 2019 İGR’de ‘çok yüksek insani gelişme’ seviyesine sahip ülkeler kategorisinde yer aldıysa da, esasen yıllardır bu endekse sahip olduğu tespiti yapılmaktadır. Çalışmada, Türkiye’nin 1990-2018 döneminde hızlı bir gelişme sağlamakla birlikte nasıl belli ülke gruplarının gelişme hızlarının gerisinde kaldığı; neden maddi serveti, sağlık ve eğitim fırsatlarına dönüştürmekte yeterince başarılı olamadığı; ve yoksulluk, cinsiyet eşitsizliği ve eşitsizliğe uyarlanmış insani gelişme gibi insani gelişmenin temel boyutlarında nasıl performans kayıpları yaşadığı ortaya konulmaktadır. Ayrıca, bu sonuçları etkileyen eğitim, sağlık ve kişi başı milli gelir gibi İGE alt bileşenleri incelenerek, İGE’yi aşağı çeken ve dolayısıyla iyileştirilmesi gereken öncellikli alanlara dikkat çekilmekte ve bu yöndeki politikalara ışık tutulmaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 4 Ağustos 2020 |
Gönderilme Tarihi | 23 Nisan 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 15 Sayı: 1 |