Sleep is an activity that enables the invidual to rest his/her body and conscience, and to live a balanced life in psychological and physiological way. Sleep, having an important role in individual’s life, is also remarked in the Qoran.The human being is a creature who both needs sleep and is created with the state of having spiritual structure and conditions through which he/she can satisfy this need. A general perception is also formed about sleep in Sufism. Too much sleep is regarded as a negligence according to Sufism and in this respect less sleep is advised. Literary works contain evidences from the reality of life although they are fictional texts. It can be seen that, when the love subject is studied in classical poetry, almost all behaviour models which we can face in the course of human relations between two people, are reflected in poetry. It is known that the human beings spend almost one third of their life in sleeping. As the relation with environment stops during the sleep, which enables the individual to rest his psychology and soul, the concept of sleep in the relations of lover-beloved in literature is often mentioned either directly or indirectly. In classical poetry, in which love is narrated in a very exaggrated and excessive way, various images about sleep are developed and it is seen that sleep expresses different semantic connotations for the lover and the beloved. As human is a social creature, some emotions and tensions prevent sleeping. Special emphasis has been put on the reactions of the lover’s state of lacking sleep, which is a natural result of lover and beloved relation; and it has been seen that sleep has been used effectively in giving some messages by associating sleep with world life in sufistic and religious terms
Uyku, bireyin bedeninin ve bilincinin dinlenmesini, psikolojik ve fizyolojik yönden dengeli hayat sürmesini sağlayan bir etkinliktir. İnsan, hem uykuya ihtiyaç duyan hem de bu ihtiyacı giderebilecek ruhsal yapı ve koşullara sahip olarak yaratılmış bir varlıktır. İnsan yaşamında önemli bir role sahip olan uykuya Kuran’da da dikkat çekilir. Tasavvufta da uykuyla ilgili genel bir algı oluşmuş, gereğinden fazla uyumak gaflet olarak görülmüş ve bu bağlamda az uyumak tavsiye edilmiştir. Edebî eserler, kurmaca metinler olsalar da hayatın gerçekliğinden izler taşırlar. Klasik şiirde aşk konusu işlendiği zaman ikili insan ilişkilerinde karşımıza çıkabilecek hemen hemen bütün davranış modellerinin şiirlere yansıdığı görülür. İnsan hayatının neredeyse üçte birinin uykuda geçtiği bilinmektedir. Bireyin fiziksel ve ruhsal açıdan dinlenmesini sağlayan uyku esnasında çevreyle ilişki kesildiği için edebiyatta âşıksevgili ilişkilerinde uyku olgusu doğrudan ya da dolaylı olarak sık sık konu edilmiştir. Sevginin son derece abartılı ve aşkın bir şekilde anlatıldığı klasik şiirde uykuyla ilgili çeşitli imajlar geliştirilmiş, uykunun sevgili için ayrı, âşık için ayrı anlamsal çağrışımlar ifade ettiği tespit edilmiştir. İnsan, sosyal bir varlık olduğu için bazı duygular ve gerilimler uykuyu engeller. Âşık-sevgili ilişkisinin bazen doğal bir sonucu olan uykusuzluk hâlinin özellikle âşıkta ortaya çıkardığı tepkiler üzerinde durulmuş, uykunun kaderle, dinî ve tasavvufî bağlamda dünya hayatıyla ilişkilendirilerek bazı mesajları aktarmada etkili bir şekilde kullanıldığı tespit edilmiştir
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Research Article |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Ocak 2013 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2013 Cilt: 8 Sayı: 1 |
Bu eser Creative Commons Atıf 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.