Mimarlığın temsile dayalı, görsel ve deneyimsel yönlerinin birlikteliği, dönüşen zaman-mekân-beden ilişkisinin sürekliliğinde durmadan yeni anlamlar ve bağlantılar üretir. Zaman içinde fiziksel olandan sanal olana doğru dönüşen zaman-mekân-beden algı ve ilişkisinin ortaya koyduğu, deneyimlerin imgelerle de edinilip değişebildiği, imgelerin her yerde oluşuyla biçimlenen, yeni bir bilgi alanı belirmiştir. İmgeler, mekânların kendisinin ve temsil ettikleri dönemler ve fikirlerin dışında değişken nitelikte bir başka anlam katmanı açmaktadır. İmgelerin, mimarlığın temsil ettiği şeyler ile temsili sağlayan yapı-mekân arasındaki arayüzler olarak kabul edilip edilemeyeceğiyle ilgili sorular sorulabilir. Bu imgeler temsil edilen ile temsil eden geriliminde sonsuz anlamlar, yorumlar ve iletişim kanalları açmakta; somut ve somut olmayan tüm unsurların biçimlendirdiği kent deneyimini fiziksel olmayan bir üst mekânda dönüştürmektedir. Bu çalışmada, kendinden menkul hale gelen ve yapıların mevcut anlamlarına yeni bir anlam katmanı olarak eklemlenen imgelerin, kenti algılamadaki etkileri, kent deneyimini nasıl dönüştürdükleri, bellek, imge ve kent deneyimi üzerinden ele alınmıştır.
Architecture with its representative, visual and experiential aspects, continuously creates new meanings and connections in the continuity of the transformed time-space-body relationship through the history. A new field of knowledge has emerged, which has evolved over time from physical to virtual, and where experiences can be acquired and changed with images, shaped by the occurrence of images everywhere. The ubiquity of images opens a different layer of meaning, other than the periods and ideas that the spaces represent. Questions can be asked about whether images can be accepted as the interfaces between what architecture represents and the buildings themselves. These images open endless meanings, interpretations and communication channels in between the tension that occurs among the representing and the represented. They transform the urban experience that is shaped by tangible and intangible the whole factors through an immaterial upper space. In this study, the effects of images that have become self-referential and added to the existing meanings of buildings as a new layer of meaning, is discussed with the concept of memory, image and urban experience.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sosyoloji, Mimarlık |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Ocak 2023 |
Gönderilme Tarihi | 20 Ocak 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 |