Aq Qoyunlu and Qara Qoyunlu Turkmen tribes, who are known to have come to Anatolia from Turkestan during the Mongol invasion, continued their nomadic lifestyle in Eastern Anatolia for a long time under the Ilkhanid administration. They took part in the power struggles that started with the death of the Ilkhanid ruler Abu Said Bahadır in 1335. In this period when the central authority of the Ilkhanid State was lost, two Turkmen tribes, who evaluated their political-military developments, began to gain strength in the Eastern Anatolia Region. During the period when Timur's western campaigns reshaped the political order in the region, two Turkmen federations took part in the counter war. In this process, T’amur not only captured Eastern Anatolia, but also became the ruler of a large part of Anatolia as a result of the coup against the Ottoman Empire in 1402. The Aq Qoyunlu, who acted together with Timur, were rewarded by taking a certain part of Eastern Anatolia; Although the Qara Qoyunlu defended their homeland, they were not successful. However, they regained their homeland after T’amur withdrew from Anatolia. XIV. Aq Qoyunlu and Qara Qoyunlu Turkmens in the second half of the century, one of which is a representation of Eastern Anatolia; The size of the pieces continues to grow. After a while, these two Turkmen federations entered into an intense struggle to gain superiority in the region. This struggle was seen both in the form of hot conflict and sometimes in the wars for the throne, by intervening in each other's internal affairs and gaining benefits from it.
As a result of the activities of Qara Yoluk Uthman, Aq Qoyunlu became a powerful principality in the corridor extending from Bayburt-Gümüşhane line in the north to Urfa-Mardin in the south. After his death, a long struggle for the throne began within the Ak Koyunlu dynasty. Hasan Beg, who initially sided with Djihangir, did not accept his brother's agreement with the Qara Qoyunlu. Just as he parted ways with her, he started a struggle to seize the Aq Qoyunlu throne, which was his right. Wanting to turn this into an opportunity, Qara Qoyunlu rulerDjihanshah directly intervened in the struggle for the throne between Aq Qoyunlu mirzas Djihangir and Hasan. He declared that he recognized Djihangir as the ruler of Ak Koyunlu. When this policy did not find any response, he sent a large army to the aid of Djihangir. This event caused the Battle of Tigris, which is the subject of our research and took place in 1457. Uzun Hasan fought with a force larger than the army he commanded in this war. On the one hand, the Qara Qoyunlu army, commanded by RustamT’rxan, and on the other hand, fought a great fight against the tribal forces loyal to his brother Cihangir. From time to time during the war, when his forces were about to fall apart, he managed to gather them back together with his determined attitude. Uzun Hasan not only captured the Aq Qoyunlu throne, but also managed to eliminate the Qara Qoyunlu domination, thanks to his military ability in leading and managing the army he commanded in the Battle of Tigris. The aim of the research is to reveal the before, course and results of this foreign-supported civil war. While carrying out this research, especially the work called Kitâb-ı Diyarbekriyye, written in Persian, which is a history of Aq Qoyunlu, and Armenian sources of the period were used.
Moğol işgali sırasında Türkistan’dan Anadolu’ya geldikleri bilinen Ak Koyunlu ve Kara Koyunlu Türkmen aşiretleri, İlhanlı idaresi altında, Doğu Anadolu’da uzun bir süre konar-göçer hayat tarzlarını devam ettirdiler. Son İlhanlı hükümdarı Ebu Said Bahadır’ın 1335’te ölümüyle başlayan iktidar mücadeleleri içerisinde yer aldılar. İlhanlı Devleti’nin merkezi otoritesinin kaybolduğu bu dönemin siyasi-askeri gelişmelerini değerlendiren iki Türkmen aşireti, Doğu Anadolu Bölgesi’nde güçlenmeye başladılar. Timur’un batı seferlerinin bölgedeki siyasi düzeni yeniden şekillendirdiği süreçte, iki Türkmen federasyonu karşı taraflarda yer aldılar. Bu süreçte Timur, Doğu Anadolu’yu ele geçirdiği gibi 1402’de Osmanlı’ya vurduğu darbe sonucunda Anadolu’nun büyük bir bölümüne de hâkim oldu. Timur’la birlikte hareket eden Ak Koyunlular, Doğu Anadolu’nun belli bir kısmını alarak ödüllendirilirken; Kara Koyunlular ise yurtlarını savunmalarına rağmen, başarılı olamadılar. Ancak Timur’un Anadolu’dan çekilmesiyle ata yurtlarını yeniden ele geçirdiler. XIV. asrın ikinci yarısında Ak Koyunlu ve Kara Koyunlu Türkmenleri, biri Doğu Anadolu’nun batısında; diğeri doğusunda güçlenmeye başladılar. Bir süre sonra bu iki Türkmen federasyonu, bölgede üstünlüğü ele geçirebilmek için birbirleriyle yoğun bir mücadelenin içerisine girdiler. Bu mücadele sıcak çatışma şeklinde olduğu gibi bazen de taht savaşlarında birbirinin içişlerine müdahale ederek bundan çıkar devşirme biçiminde de kendisini göstermiştir.
Kara Yülük Osman’ın faaliyetleri neticesinde Ak Koyunlular, kuzeyde Bayburt-Gümüşhane hattından, güneyde Urfa-Mardin’e kadar uzanan koridorda güçlü bir beylik haline geldiler. O’nun ölümünden sonra Ak Koyunlu hanedanlığı içerisinde uzun sürecek taht mücadeleleri başladı. Başlangıçta Cihangir’in yanında yer alan Hasan Bey, kardeşinin Kara Koyunlularla anlaşmasını kabullenmedi. Onunla Yollarını ayırdığı gibi hakkı olan Ak Koyunlu tahtını ele geçirmek için mücadeleye girişti. Bunu fırsata dönüştürmek isteyen Kara Koyunlu hükümdarı Cihanşah, Ak Koyunlu mirzaları Cihangir ile Hasan arasındaki taht mücadelesine doğrudan müdahale etti. Cihangir’i Ak Koyunlu hükümdarı olarak tanıdığını ilan etti. Bu siyaseti karşılık bulmayınca büyük bir orduyu Cihangir’in yardımına gönderdi. İşte bu olay, araştırmamızın konusu olan ve1457’de meydana gelen Dicle Muharebesi’ne sebep olmuştur. Uzun Hasan bu savaşta komuta ettiği ordudan daha büyük bir kuvvetle mücadele etmiştir. Bir yandan Rüstem-i Tarhan tarafından komuta edilen Kara Koyunlu ordusu, diğer yandan kardeşi Cihangir’e bağlı aşiret kuvvetlerine karşı büyük bir mücadele vermiştir. Savaş esnasında zaman zaman kuvvetlerinin dağılmaya yüz tuttuğu anlarda kararlı tutumuyla onları tekrar toparlamayı başarmıştır. Uzun Hasan, Dicle Muharebesi’nde komuta ettiği orduyu sevk ve idarede göstermiş olduğu askeri kabiliyeti sayesinde sadece Ak Koyunlu tahtını ele geçirmemiş, aynı zamanda Kara Koyunlu tahakkümünü de bertaraf etmeyi başarmıştır. Araştırmanın amacı dış destekli bu iç savaşın öncesini, seyrini ve sonuçlarını ortaya koymaktır. Bu araştırmayı yaparken bilhassa bir Ak Koyunlu tarihi olan Farsça kaleme alınan Kitâb-ı Diyarbekriyye adlı eser ile dönemin Ermeni kaynaklarından istifade edilmiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Türk Halkları ve Toplulukları |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 24 Kasım 2024 |
Gönderilme Tarihi | 7 Mart 2024 |
Kabul Tarihi | 9 Ekim 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Sayı: PROF. DR. EŞREF BUHARALI ÖZEL SAYISI |