John R. Searle, dil felsefesini temele oturttuğu bir zihin felsefesi ortaya koyar. Searle, biyolojik doğalcılık olarak adlandırdığı bilinç anlayışında, zihnin biyolojik ve doğal yönünü vurgulamakla birlikte bilincin öznel, birinci şahıs bakış açısı ile bilinebileceğini savunur. Bilinç, öznel, niteliksel, bütünsel ve yönelimsel özelliklere sahip zihinsel bir fenomen olarak fiziksel dünyanın bir parçasıdır. Dil felsefesi zihin felsefesinin bir dalıdır. Dil felsefesinin amacı, zihin, dil ve dünya arasındaki ilişkinin nasıl olduğunu açıklamaktır. Dil, gerçekliği kavramada basit bir araç olmamakla birlikte, dilsel davranışta bulunmak aynı zamanda gerçekliği inşa etmektir. Gerçekliğin nesnel boyutunun yanında bir de toplumsal boyutu vardır. Toplumsal gerçekliği oluşturan üç temel öğe, işlev yükleme, kolektif yönelimsellik ve kurucu kurallardır. Toplumsal yaşamda kurumsal gerçekliği inşa eden dil, bu gerçekliğin algılanması ve aktarılması süreçleri için de vazgeçilmez bir araçtır. Bu anlamda dil, işlevsel ye yönelimsel yönüyle ön plana çıkar. Anlam önce yönelimsellikle zihinde başlayıp daha sonra dile dökülür. Dolayısıyla söylenilen cümlenin bir şeyi temsil ediyor olması, o cümlenin özsel bir özelliği değil, insan zihninin yönelimselliğinden kaynaklıdır. Yönelimsellik ontolojik kategoriler yarattığı gibi, kelimeler ve söz edimleri kategorileri de yaratır. Söz edimleri teorisi, bir şey söylemenin bir şey yapmak olduğu tezinden hareketle, gündelik konuşmalar içinde yer alan ifadelerin hiç de anlamsız olmadığını göstererek anlamı yalnızca basit bir doğruluk-yanlışlık karşıtlığına indirgememiş olur. Bu makale, John Searle’ün dil ve zihin hakkındaki görüşlerini anlam oluşumu bağlamında ortaya koymayı amaçlamaktadır.
John R. Searle puts forward a philosophy of mind that lays the groundwork for the philosophy of language. In his understanding of consciousness, which he calls biological naturalism, Searle emphasizes the biological and natural aspects of the mind, arguing that consciousness can be known from a subjective, first-person perspective. Consciousness is a mental phenomenon on with subjective, qualitative, holistic, and intentional features, and it is part of the physical world. The philosophy of language is a branch of the philosophy of mind. The philosophy of language aims to explain how the relationship between the mind, language, and the world works. While language is not just a simple tool for grasping reality, engaging in linguistic behavior is also a way of constructing reality. In addition to the objective dimension of reality, there is also a social dimension. The three fundamental elements of social reality are function assignment, collective intentionality, and constitutive rules. Language, which builds institutional reality in social life, is also indispensable for perceiving and conveying this reality. In this sense, language stands out with its functional and intentional aspects. Meaning starts with intentionality in the mind and then gets expressed in language. Thus, the fact that a spoken sentence represents some thing is not an essential characteristic of that sentence but arises from the intentionality of the human mind. Intentionality creates ontological categories as well as categories of words and speech acts. The theory of speech acts, based on the thesis that saying something is doing something, demonstrates that expressions within everyday conversations are far from meaningless, thereby avoiding the reduction of meaning to a mere true-false dichotomy. This article aims to reveal John Searle's views on language and mind in the context of meaning formation.
John Searle Philosophy of Language Philosophy of Mind Speech Acts.
| Birincil Dil | Türkçe |
|---|---|
| Konular | Dil Felsefesi, Zihin Felsefesi, 20. Yüzyıl Felsefesi |
| Bölüm | Araştırma Makalesi |
| Yazarlar | |
| Yayımlanma Tarihi | 27 Nisan 2025 |
| Gönderilme Tarihi | 1 Kasım 2024 |
| Kabul Tarihi | 8 Ocak 2025 |
| Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 13 Sayı: 1 |
Tarandığımız Dizinler:
e-ISSN: 2148-5232