İnsanlar için güneşin önemi binlerce yıldır bilinmektedir ve
cildin güneş ışığına maruziyeti sonucu üretildiği kanıtlanan D vitamini, eşsiz
bir vitamindir. Bu makalede amaç; tarihsel süreçte güneş ışığı ve D vitamininin
halk sağlığına etkisi bakımından nasıl ele alındığını incelemek, bu alanda
hemşirelerin uygulamalarının izlerini sürmektir.
Bugünün bilim insanları, güneş ışığındaki ultraviyole
radyasyonun insan sağlığı üzerinde hem faydalı hem de zararlı etkileri olduğu
hakkında iki uç tanımlama yapmaktadır. Geçmişte ise güneş ışığının, bir başka
ifadeyle helyoterapinin, tüberküloz ve raşitizm başta olmak üzere birçok
hastalığın sağaltımında kullanıldığına ilişkin kanıtlar bulunmaktadır. Tarihte
helyoterapi merkezlerinde çalışan hemşireler, hekimlerin planladığı tedavide
önemli sorumluluklar üstlenmişlerdir. Uzun süreli tedavide çocukların her bir
vücut bölümünün ışığa maruz kalma süresini dikkatli bir şekilde
hesaplamışlardır. Yapılan araştırmalar, bugün D vitamininin kanser, kalp
hastalıkları, kırıklar ve düşme, otoimmun hastalıklar, grip, tip-1 ve tip-2
diyabet ve depresyonu önleyici rolü olduğunu desteklemektedir.
Hemşireler sağlığı koruma ve geliştirme amacıyla D vitamini
eksikliğini önlemeye yönelik, geçmişte olduğu gibi günümüzde de uygulamalarını
sürdürmektedir. Hemşireler koruyucu uygulamalar öncelikli olmak üzere, D
vitamini eksikliği tedavilerini de kapsayan; bakım verici, eğitici, danışman ve
araştırmacı, rollerini daha etkin biçimde gerçekleştirmelidirler.
Bölüm | Makaleler |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Cilt: 5 Sayı: 4 |