Kalp yaralanmaları az rastlanmasına rağmen hızlı müdahale edilmediği takdirde mortalite oranı yüksek yaralanmalardır. Bu yazıda hastanemizde son 3 yılda kardiyak yaralanma nedeniyle opere edilen hastaların literatür eşliğinde değerlendirmesi amaçlandı. Kliniğimizde Kasım 2013-Ağustos 2015 tarihleri arasında kardiyak yaralanma ön tanısıyla acil olarak operasyona alınan 6 olgu retrospektif olarak incelenmiştir. Olguların 4’ü erkek 2’si kadın olup yaşları 18 ile 74 arasında değişmekteydi. Yaralanma nedenleri 3 olguda künt travma, 2 olguda penetran travma ve 1 olguda iyatrojenikti. Künt yaralanmaların 2’si yüksekten düşme diğeri trafik kazası sonucu gelişirken, penetran yaralanmaların 2’si de ateşli silah yaralanması sonucu idi. 3 olguda atan kalpte, 1 olguda parsiyel kardiyopulmoner bypass desteğinde atan kalpte, 2 olguda ise total kardiyopulmoner bypass altında duran kalpte tamir uygulandı. 5 hasta şifa ile taburcu edilirken bir hasta ex oldu. Prekordiyal bölgeden olan penetran yaralanmalarda aksi ispat edilene kadar kardiyak yaralanma düşünülmeli ve eksplorasyon yapılmalıdır. Künt travması olan, kalp hasarının tam olarak tanımlanamadığı ve bu yüzden izlenmeye alınan hastaların hemodinamik olarak yakın takibe alınmalı ve belirli aralıklarla yatak başı ekokadiyografi takipleri yapılmalıdır. Bu; ilk başvuruda gözden kaçan kardiyak yaralanmayı saptamada faydalı olacaktır.
Background: Cardiac injuries are rare and have high mortality if early interventions were not performed. In this article, patients operated because of cardiac injuries for the last 3 years in our hospital, were evaluated in the light of the literature. Materials and Methods: Between November 2013 and August 2015, 6 cases were operated with the prediagnosis of cardiac injury were examined retrospectively. Results: There were 4 male and 2 females with ages ranged from 18 to 74 years. Cause of injuries were blunt trauma in 3 cases, penetrating trauma in 2 cases and iatrogenic in 1 case. 2 of blunt trauma occured from falling from high and the other developed as a result of traffic accident, 2 of the penetrating injuries were result of the gunshot wounds. Cardiac repair were performed in 3 cases by beating heart, in 1 patients with partial cardiopulmonary bypass, in 2 cases with total cardiopulmonary bypass. Conclusion: Until it is proven otherwise all precordial penetrating injuries should be considered cardiac injury and exploration should be done. The patients with blunt trauma and without any symptoms of cardiac injury should be closely monitored for hemodynamic stability and followed periodically with echocardiography. This will be useful for the detection of cardiac injuries to prevent overlooked diagnosis at the time of admittion to emergency service
Diğer ID | JA83YP72FK |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Aralık 2015 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2015 Cilt: 7 Sayı: 4 |
-