Soğuk Savaş sonrası uluslararası sistem yapısı içerisinde egemen güç olma vasfını sürdüren yegane ülke olarak ABD'nin dış politikasında dönemler arası süreklilik ya da değişim yaşanıp yaşanmadığı tartışmaları literatürde geniş yer bulmuştur. Bu anlamda Obama'nın dört yıllık iktidarı sürecinde Bush dönemi politikalarıyla kesişme ya da çatışma noktaları mercek altına alınmış ve değişik görüşler öne sürülmüştür. Bu tartışmalara belki de en net kaynaklık edebilecek alan, küresel terörle savaş konsepti ile doğrudan irtibatlı olan ABD'nin Afganistan stratejisidir. Bush ve Obama dönemlerinde ABD'nin Afganistan stratejisinin belirlenmesinde tercihlerden çok, pragmatizmin ağırlıklı rol oynadığı sonucu ortaya çıkmaktadır. Obama dönemi Afganistan stratejisi savunma bağlamında büyük oranda Bush dönemi stratejisini devam ettirmiş, ancak bu stratejiyi başarılı kılacak daha etkin bir yaklaşım benimsenmiştir. Diğer taraftan ilgili stratejinin yalnızca güvenlik boyutunu öne çıkararak başarılı olunamayacağı düşüncesiyle, Afganistan'da sivil kapasiteyi artırarak yerel unsurları kendi yaşam alanlarını kontrol edebilen, daha sonra da ülkelerinin geleceğinde söz sahibi olabilen ortaklar konumuna getirme hedeflenmiştir. Yine, Taliban dahil yerel unsurlarla uzlaşma arayışına gidildiği, diplomatik çabalara ağırlık verilerek bölge ülkelerinin de çözüme dahil edilmeye çalışıldığı bir sürece girilmiştir. Obama dönemi Afganistan politikasının, Bush dönemi ile kıyaslandığında kısmen birbiriyle örtüşen kısmen de farklılaşan boyutlara sahip olduğu, ancak daha başarılı bir sonuç ürettiği görülmektedir.
ABD Dış Politikası Afganistan Güvenlik Savunma Diplomasi Kapasite İnşası.
Soğuk Savaş sonrası uluslararası sistem yapısı içerisinde egemen güç olma vasfını sürdüren yegane ülke olarak ABD'nin dış politikasında dönemler arası süreklilik ya da değişim yaşanıp yaşanmadığı tartışmaları literatürde geniş yer bulmuştur. Bu anlamda Obama'nın dört yıllık iktidarı sürecinde Bush dönemi politikalarıyla kesişme ya da çatışma noktaları mercek altına alınmış ve değişik görüşler öne sürülmüştür. Bu tartışmalara belki de en net kaynaklık edebilecek alan, küresel terörle savaş konsepti ile doğrudan irtibatlı olan ABD'nin Afganistan stratejisidir. Bush ve Obama dönemlerinde ABD'nin Afganistan stratejisinin belirlenmesinde tercihlerden çok, pragmatizmin ağırlıklı rol oynadığı sonucu ortaya çıkmaktadır. Obama dönemi Afganistan stratejisi savunma bağlamında büyük oranda Bush dönemi stratejisini devam ettirmiş, ancak bu stratejiyi başarılı kılacak daha etkin bir yaklaşım benimsenmiştir. Diğer taraftan ilgili stratejinin yalnızca güvenlik boyutunu öne çıkararak başarılı olunamayacağı düşüncesiyle, Afganistan'da sivil kapasiteyi artırarak yerel unsurları kendi yaşam alanlarını kontrol edebilen, daha sonra da ülkelerinin geleceğinde söz sahibi olabilen ortaklar konumuna getirme hedeflenmiştir. Yine, Taliban dahil yerel unsurlarla uzlaşma arayışına gidildiği, diplomatik çabalara ağırlık verilerek bölge ülkelerinin de çözüme dahil edilmeye çalışıldığı bir sürece girilmiştir. Obama dönemi Afganistan politikasının, Bush dönemi ile kıyaslandığında kısmen birbiriyle örtüşen kısmen de farklılaşan boyutlara sahip olduğu, ancak daha başarılı bir sonuç ürettiği görülmektedir.
ABD Dış Politikası Afganistan Güvenlik Savunma Diplomasi Kapasite İnşası.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Temmuz 2013 |
Gönderilme Tarihi | 15 Şubat 2015 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2013 Cilt: 9 Sayı: 17 |