İnsan var olduğunun farkında olan bir canlı olarak her daim varlığını anlamaya, anlamlandırmaya çalışmaktadır. Nereden geldiği, bugünü nasıl yaşayacağı ve ölüm sonrası ne olacağı insanın kadim sorunsallarından olmuştur. İnsanın bu ve benzeri “büyük sorular”ına tarih boyunca farklı cevaplar üretilmiştir. Dinler, felsefeler, ideolojiler bu soruları cevaplayıp, insan hayatını anlamlı bir bütün haline getirmeye çalışmışlardır. İlk zamanlarda insan hayatı Tanrı merkezli bir şekilde anlamlandırmaktadır. Bu görüşe göre insan Tanrı’nın kuludur ve onun emirlerini ve yasaklarını yerine getirmekle mükelleftir. İnsan Tanrı’nın kendisine bahşettiği hayatı, belli sınırlarla yaşayıp, ölüm sonrası hayata hazırlanması gerekmektedir. Bu yaklaşım Teo’nun, yani Tanrı’nın merkezde olduğu bir kadercilik türüdür. Bu durum Batı düşünce geleneğinde düşüncenin sekülerleşmesi ile başka bir hal almaktadır. Özellikle doğa bilimlerinin hakikatin tekelini Tanrı’dan almasıyla insan biyolojik bir varlık olarak görülmüştür. Biyolojiye indirgenen insan ise, biyolojinin sınırlarıyla örülüdür. Darwinizm bu düşüncenin gelişmesinde önemli bir kilometre taşı olmuş, insanın kaderinin biyolojisi olduğunu iddia etmiştir. Bu düşünce Batı’da uzun bir dönem hâkim olmuş ve devlet politikalarına yansımıştır. İkinci Dünya Savaşı sonrasında teknolojide yaşanan önemli gelişmeler, insanın ontolojisine yönelmeye başlamıştır. Farklı çalışmalar ile insanın kaderini değiştirme ve insanı daha üstün bir varlığa dönüştürme çabaları olarak kendini göstermiştir. Transhümanizm, nörolink, siber-insan, yapay zekâ gibi projeler insanın kaderinin teknolojinin belirlemesi ihtimalini ortaya çıkarmıştır. İlgili çalışmalar ile insana tekno-kaderci bir çerçeve çizilmek istenmektedir. Bu bağlamda da yeni bir “tekno/siber-insan” tanımı yapılmaya başlandığı gözlenmektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 5 Temmuz 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 4 Sayı: 1 |
Creative Commons Atıf-Gayriticari Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
Derginin tüm içeriğine açık erişim sağlanmaktadır.
Yayınlanan makaleler öncelikle iThenticate programında taranmaktadır.
Dergimizde yayınlanan makalelerin sorumluluğu yazara ait olup, tüm telif hakları devrolunmuştur.
.