Internal and external
migration has especially occurred since the second half of the 20th
century in Turkey. External migration was started by the Labour Recruitment
Agreement between Turkey and Germany on 30 October 1961. On the otherhand
internal migration has been a continuous phenomenon since 1950s. The cities
located in eastern and inland parts of the country, mainly Eastern and South
Eastern Anatolian with Black see provinces, give unceasing migration to big
cities such as Istanbul, Ankara and İzmir every passing day. While receiving
cities are growing and developing much more, especially the Eastern Anatolia
Region and the cities of this region continue to shrink in terms of
socio-economic conditions. The east of Turkey, especially Erzurum province, is
a geography where the migration has become chronic. Despite the decrease in
migration rate in recent years, migration continues and this situation
negatively affects the participation of people to the workforce and the level
of their life satisfaction. The study consists of two parts. In the first part
migration phenomenon and in the second part the policies to prevent migration
in the region are examined In this context, the opinions of academicians working at Atatürk
University on migration were evaluated through a questionnaire and the
inadequate policies implemented in Erzurum province were determined.
Society migration socioeconomic structure social policy Erzurum.
Türkiye'de iç ve dış göçler, daha ziyade 20. Yüzyılın ikinci yarısından
itibaren yaşanmıştır. 30 Ekim 1961 tarihinde Türkiye ile Almanya arasında
imzalanan İşgücü Alımı Anlaşması’yla dış göç gündeme gelmiş, diğer taraftan
ülkemiz 1950'li yıllardan günümüze değin süreklilik gösteren bir periyotta iç
göç hareketine de sahne olmuştur. Başta Doğu ve Güney Doğu Anadolu ile
Karadeniz bölgesinde bulunan vilayetler olmak üzere ülkenin doğu ve iç
kesimlerinde yer alan şehirler her geçen gün İstanbul, Ankara ve İzmir gibi
büyük şehirlere aralıksız göç vermektedirler.
Göç alan şehirler daha fazla büyüyüp gelişirken, özellikle Doğu Anadolu
Bölgesi ve bu bölgenin şehirleri sosyo-ekonomik açıdan küçülmeye devam
etmektedirler. Ülkemizin doğusu özelde Erzurum ili, göçün kronikleştiği bir
coğrafya olma durumundadır. Son yıllarda göç hızı düşmesine rağmen göç devam
etmekte ve bu durum bölge insanının işgücüne katılımını ve yaşam memnuniyetini
olumsuz etkilemektedir. Bu çalışma iki bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde
göç olgusu, ikinci bölümde ise bölgede yaşanan göçü önlemeye yönelik
politikalar irdelenmiştir. Bu bağlamda Atatürk Üniversitesi’nde görev yapan
akademisyenlerin göç ile ilgili görüşleri bir anket aracılığıyla
değerlendirilerek Erzurum ilinde uygulanan yetersiz politikaların tespiti
yapılmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 |