The change experienced in today's societies is shaped around digitalization. The world of existence is the world of needs and expectations. This world of existence has revealed orientations based on basic practices for meeting needs. Social systems functionally trans-formed these orientations into institutions within the framework of institutional organizations. In this respect, social institutions emerged as functional mechanisms. At the macro level, political, economic, and social systems have constantly changed as the appearance of these changes and institutions have changed. Digitization or digital society shows that human life has turned into an endless flow of numbers, and the result of a new species taking place next to humans in the history of civilization is shaped. This new actor is the existence of biomechanical artificial intelligence as digitalization. Digitalization has emerged as a techno-existence that will realize human practices as a subject for the first time in history. The main purpose of this study is to reveal an understanding of the logic of today's societies by evaluating the change process in which digitalization and institutional functioning are faced in the context of institutions sociology.
Günümüz toplumlarında yaşanılan değişim dijitalleşme etrafında şekilleniyor. Varoluş dünyası ihtiyaçlar ve beklentilerin dünyasıdır. Bu varoluş dünyası ihtiyaçların karşılanmasına dönük temel pratiklere dayalı olarak yönelimler ortaya koymuştur. Toplumsal sistemler kurumsal organizasyonlar çerçevesinde bu yönelimleri işlevsel olarak kurumlara dönüştürdü. Toplumsal kurumlar bu yönüyle işlevsel mekanizmalar olarak ortaya çıkmıştır. Makro düzeyde politik, ekonomik ve toplumsal sistemler bu değişimlerin görünümü olarak kurumlar sürekli olarak değişime uğradı. İçinde bulunduğumuz tarihsel momentum insanlık tarihinin yaşadığı dönüşümlerin sürekliliği içerisinde bir sonuç olarak ortaya çıksa da günümüzdeki değişim köklü bir kırılmaya işaret etmektedir. Dijitalleşme ya da dijital toplum insan yaşamının sayıların sonsuz akışına dönüşerek adeta yeni bir türün uygarlık tarihinde insanın yanında yer alması sonucunun şekillendiğini göstermektedir. Bu yeni aktör dijitalleşme olarak biyomekanik yapay zekânın varlığıdır. Tarihsel olarak ilk defa insanın pratiklerini bir özne olarak gerçekleştirecek bir teknovaroluş olarak dijitalleşme sahneye çıkmıştır. Bu çalışmanın temel amacı dijitalleşme ile kurumsal işleyişin muhatap kaldığı değişim sürecini kurumlar sosyolojisi bağlamında değerlendirerek günümüz toplumlarının işleyiş mantığı üzerine bir anlamayı ortaya koymaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Ağustos 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 |