Bu çalışma, ana odağı Türkiye’de 1995-2014 yılları arasında tamamlanmış mimarlık/mimari tasarım doktora araştırmaları olan ve amacı ‘21. yüzyılın başında Türkiye’de mimarlık/mimari tasarım alanında doktora araştırmalarının durumu hakkında bir panorama sunmak’ olarak belirlenmiş bir araştırma projesinin temel bulgularını özetleyip tartışmaya açmaktadır. Bu bağlamda, incelenmiş 240 teze dair genel verilerin yanı sıra çalışmaların konu, içerik, malzeme, yöntem, kaynaklar, alan dışı çerçevelerle ilişkiler gibi hususlarda “nitel” olarak incelenmesi sonucu elde edilmiş bulgular, yapısallığa büründürülmüş bir biçimde sunulmakta, araştırmanın bağlamı da göz önüne alınarak tartışılıp, yorumlanmaktadır. Bulgular, doktora çalışmalarında gözlenen sayısal artışın Ankara ve İstanbul’daki merkez üniversiteler ekseninde geliştiğini göstermektedir. Öte yandan sayısal artışın beraberinde özellikle nitelik ekseninde neler getirdiğinin, doktora araştırmasının tanımı ve içeriğinin kendine has özellikleri olan özgün bir araştırma türü olmaktan “bir kariyer basamağına” dönüşüp dönüşmediğinin sorgulanması gerekiyor gibi görünmektedir. Mimarlık/mimari tasarım doktora çalışmalarında hem yerel bağlamda, hem de daha evrensel bir çerçeveye oturtulabilecek konuların işlendiği gözlemlenmiştir. Bu bağlamda örneğin ‘konut’ ve ‘kentsel problemler’ gibi mimarlık pratiğine yönelik güncel konuların daha çok işlendiği gözlenmiştir. Bunun paralelinde, çağa ait bir olgu olan sayısal/hesaplamalı tasarım meselesinin neredeyse otonom bir alan tanımlayacak kadar popüler ve işlenmiş bir çerçeve oluşturduğu, bu temanın mimarlık eğitimi gibi geleneksel konuları da etkilediği gözlenmiştir. Mimarlık/mimari tasarım alanında yapılmış araştırmaların çok sayıda farklı disiplinden/alandan beslendiği, bu bağlamda özellikle sanat ve sosyal ve beşeri bilimlerle olan ilişkilerin özel bir nitelik taşıdığı görülmüştür. Doktoraların kaynak kullanımında evrensel ve yerel olarak nitelendirilebilecek iki kaynak havuzundan beslendikleri görülmektedir. Bu bağlamda evrensel çerçevede yer alan birincil kaynaklara ulaşımda ‘dil bilme’ ekseninde bir sorun olduğu görülmüştür; bu tür kaynaklara erişim sorununun nitelik ve derinleşme yönünde problemler yaratabileceği düşünülmektedir. Ağırlıklı olarak yerel meselelere yönelik oluşmuş bir ‘Türkçe kaynak’ birikiminden, bu birikimin parçası olarak gerçekleştirilmiş gene aynı çerçevedeki meseleleri hedefleyen ve bu çerçeveye geri katkıda bulunan çok sayıda tezden söz edilebilir. Öte yandan böylesine sınırlı bir birikimin, çeviri metinler de göz önüne alınsa bile, sadece sınırlı sayıda konuyu hedeflediği ve alanın bilgi-bilimsel “zenginliği” göz önüne alındığında, gereklilikleri karşılamaktan uzak olduğu görülmektedir. Bütünsel olarak bakıldığında bu çalışmanın şimdiye dek ele alınıp ‘işlenmemiş’ mimarlık/mimari tasarım doktora çalışmalarına dair temel bilgileri “görünür” hale getirdiği, böylece bu bütünü paylaşılır ve tartışılabilir bir duruma getirdiği düşünülmektedir. Bu niteliğiyle Türkiye mimarlık doktora araştırma ortamının yapısını ve bu yapıyı oluşturan temel nitelikleri anlamada yol gösterici olacağı düşünülmektedir. Çalışmanın, gerek işaret etmiş olduğu problemlere yönelik çözüm stratejileri geliştirilmesi gerekse kurum ve ülke ölçeğinde mimarlık doktora programlarının/eğitiminin planlanması, yenilenmesi ve yönlendirilmesi için bir kaynak olması beklenmektedir. Çalışmanın takiben yapılacak araştırmalara bir temel, bir başlangıç niteliği taşıdığı da düşünülmektedir
Mimarlık/mimari tasarım Doktora araştırmaları Doktora tezleri Türkiye
The study presents and opens into discussion the essential findings of a research that focuses on doctoral dissertations in the field of architecture/architectural design completed in the last 20 years , aim of which was expressed as ‘to provide a panorama of the state of doctoral research in the field of architecture/architectural design at the beginning of the 21st century.’ Beside the general information about the investigated 240 theses, with this respect, the findings coming from the ‘qualitative’ investigation of the issues coming out of the theses, like themes, content, material, methodology, sources, and relations with other fields were presented structurally, and were discussed and interpreted with reference to the context of the research. The findings show that the increase observed in doctoral studies was gathered around the circles/research traditions of so-called ‘core universities.’ On the other hand, it seems that it must be questioned what the increase in numbers the quantity brings us in the direction of ‘quality’, and if the definition and the content of the doctoral research was transforming from being a unique type of research, having its own specificities, into something being ‘just a stage in the career of an academic’ or not. Architecture/architectural design doctorates seem to address themes those could be embedded within both local and global contexts. With this respect, it was observed that topical issues such as ‘housing,’ or ‘urban problems’ that are towards the pragmatic/architectural practice attract more attention. Parallel to this, digital/computational design/architecture, a phenomenon that belongs to the present age, so popular and so much addressed that, it seems to be nearing to constitute almost an autonomous field in itself, and it seems to affect other ‘traditional’ themes in architecture such as architectural education. The research showed that doctorates conducted in the field of architecture relies on knowledge from other fields; with this respect, its relation especially with arts and social sciences and humanities has its own specificities and worth to mention. Doctorates seem to be nourished by two major resource pools, one local the other, global. With this respect, a problem in accessing global first hand, original sources was identified, and this issue was related with a lack of knowing a foreign language. It was argued that inability to access such sources might lead to problems in quality of research and lack in depth as well. One could mention a body of “local” sources written in Turkish, addressing local issues, and a body of doctoral research nourished by this framework and contributing back to it as well. On the other hand, such a framework, even considering the ‘translated texts’, seems to be addressing only a limited range of issues that seems to be falling short of demands, if one considers the epistemological “richness” of the field. Viewed as a whole, the present study turns the essential information about uninvestigated and ‘unworked,’ body of doctoral research to-the-date, into a “visible” entity, thus turn them into something that could be shared and discussed. With this respect, it is expected to help in understanding the research environment in doctoral studies in architecture and the basic characteristics that constitute this environment, and it is thought to be beneficial in developing strategies towards solving the problems it posed, as a resource in planning, renewing and orienting doctoral programs/education both in the scale of institutions and the country, and finally as a departure point, a foundation for the follow-up research
Architecture/architectural design PhD research Architectural dissertations Turkey
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Research Article |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Aralık 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Sayı: 3 |