Kur’an’da yer alan kavramlar içerisinde, galibiyet elde etme, yönetimi ele geçirme, zafer kazanma ve kurtuluşa erme anlamlarında kullanılan kelimeler yer almaktadır. Bu anlamda kullanılan kavramlardan birisi de temkîn’dir. Kur’an’da zikredilen temkîn kavramının ne anlam ifade ettiği ve hangi bağlamda kullanıldığı önem arz etmektedir. Cenâb-ı Allah Kur’an’da kullarına yeryüzünde egemenlik vereceğini ve iktidar bahşedeceğini temkîn lafzının farklı türevleriyle ifade etmiştir. Allah’ın dinini yeryüzüne hâkim kılabilmek her Müslüman’ın gerçekleştirmek istediği hedefler arasında yer almaktadır. Birçok İslam davetçisinin yegâne amacı, bu kutlu davet çalışmasına katkı sunabilmek, yeryüzünde güven ve emniyetin sağlanması ve toplumun istikrar içerisinde yaşayabilmesine destek sunabilmektir. Fakat Kur’an’da temkîn’i gerçekleştirebilmenin bazı şartları öne sürülmekte ve öncelikli bazı adımların atılması gerektiği bildirilmektedir. Kur’an-ı Kerîm, temkîn’in gerçekleşebilmesinin belli kurallara bağlı olduğunu açıklamakta ve onu gerçekleştirecek birey ve toplumların özelliklerini beyan etmektedir. Allah’ın yeryüzündeki kanunu gereği henüz şartlar oluşmadan temkîn’in gerçekleşmeyeceği anlatılmaktadır. Dolayısıyla bu kavramın nerelerde zikredildiği ve hangi anlamlarda kullanıldığı önem arz etmektedir. Hakeza temkîn’i sağlayan unsurlar ve meydana gelmesi için öngörülen şartlar çalışmamızın kapsamı arasında yer almaktadır. Temkîn kavramı Kur’an’da farklı türevleriyle on sekiz defa zikredilmektedir. Temkîn’in gerçekleştiği Hz. Davûd, Hz. Süleymân ve Hz. Yûsuf dönemlerinden bahseden Kur’an, bu hususun bazı aşamaları olduğunu bizlere hatırlatmaktadır. En‘âm sûresinde yer alan ve temkîn lafzının iki defa zikredildiği altıncı âyette bu kavramın “yeryüzü egemenliği ve hükümranlık” anlamında kullanıldığı görülmektedir. Yüce Allah bu âyette, topluca helak edilmiş kavimlere, Arap Yarımadası üzerinde bu âyetin muhatapları olan Kureyşlilere verdiğinden daha ileri düzeyde egemenlik, maddi güç ve siyasi otorite verdiğini haber vermektedir. Temkîn kavramı Yûsuf sûresinde üç yerde zikredilmektedir. Bunların ilkinde temkîn kelimesi müfessirler tarafından (bulunduğu bölgede hükümran olma) şeklinde yorumlanmaktadır. Diğer âyette ise temkîn lafzı sıfat olarak zikredilmekte ve müfessirler bu kelimeyi “dilediğini yapabilecek nitelikte yüksek mevki sahibi” şeklinde yorumlamaktadırlar. Temkîn kavramının Yûsuf sûresinde zikredildiği üçüncü âyette ise “yetkilendirme” anlamıyla öne çıktığı görülmektedir. Kehf sûresinde Cenâb-ı Allah Zülkarneyn’den bahsetmekte ve kendisine sunduğu yüce nimetleri hatırlatmaktadır. Müfessirler, sûrenin 84. âyetinde dile getirilen temkîn kelimesini “yeryüzü hükümranlığı” şeklinde yorumlamışlardır. Temkîn kavramını en geniş şekliyle açıklayan ve kapsama alanını belirleyen âyetlerden birisi de Nûr sûresi 55. âyettir. Bu âyette temkîn kavramı, dinin galip gelmesi ve Müslümanların güven içerisinde yaşaması şeklinde yorumlanmakta fakat âyetin belli aşamalardan sonra zikredildiği göze çarpmaktadır. Firavun’un İsrailoğullarına yaptığı zulüm ve işkencenin bahsedildiği Kasas sûresinin 5. âyetinde geçen temkîn kelimesi “Müslüman azınlığın Mısır ve Şâm topraklarında egemen kılınması” şeklinde yorumlanmaktadır. Kur’an’da yer alan ve Cenâb-ı Allah’ın kendilerine temkîn nimetini bahşettiği kimselerde bazı özellikler öne çıkmaktadır. Bunların başında güvenirlilik vasfının geldiğini söylemek mümkündür. Hz. Yûsuf’un hayat serüveni bu hususa örnek gösterilebilir. Temkîn nimetini sağlayan en önemli unsurlardan birisi de ilimdir. Buradaki ilimden maksat, dini ve fenni ilimlerin tümünü içine alan genel anlamıdır. Zira Müslüman toplumun arzuladığı yüce medeniyete ulaşabilmeleri ancak bu ilim sayesinde mümkün olmaktadır. Temkîn nimetinin gerçekleşmesini kolaylaştıran etkenlerden birisi de sebeplere başvurmak ve yükümlülükleri yerine getirmektir. Gerekli sebeplere başvurmadan ve buna dair sorumlulukları ifa etmeden temkîn’in gelişi güzel gerçekleşmesi beklenemez. Dolayısıyla bu çalışmamızda temkîn kavramının semantiği, Kur’an’da zikredildiği yerlerin tespiti ve hangi anlamda kullanıldığı konularına yer verilmiştir. Temkîn kavramı, içerdiği farklı anlamlarla Kur’an’ı Kerim’de 18 defa zikredilmiştir. Farklı türevlerle 18 defa zikredilen temkîn kavramının, yeryüzü egemenliği ve hükümranlığı, yüksek mevki sahibi olma, güvenli barınak, yetki sahibi kılma ve savaşın olmadığı güven ortamında yerleştirme gibi anlamlarda kullanıldığı müşahede edilmiştir. Tekrar edildiği yerler göz önüne alındığında temkîn’in insan yapısı, yönetim şekli ve yeryüzü kavramlarıyla ilişkilendirildiği görülmektedir.
Among the concepts found in the Qurʾān are terms that denote triumph, the acquisition of authority, victory, and deliverance. One of these is the term tamkīn. It is relatively significant to understand what tamkīn signifies and in what contexts it is used in the Qurʾān. God (ʿAzza wa Jalla) states through various derivatives of the word tamkīn that He will grant His servants sovereignty and power on earth. Establishing the dominance of God’s religion on earth is among the key aspirations of every Muslim. Many Islamic preachers seek to contribute to this noble mission by promoting security, peace, and societal stability.
However, the Qurʾān sets forth certain conditions for the realization of tamkīn, emphasizing that specific foundational steps must be taken. It explains that tamkīn depends upon adherence to divine laws and outlines the traits required of individuals and societies that are to be granted such favor. According to the divine order, tamkīn will not occur until its prerequisites are fulfilled.
Therefore, identifying where this concept appears in the Qurʾān and what meanings it conveys is essential. Our study also encompasses the elements that facilitate tamkīn and the conditions foreseen for its realization. The word tamkīn appears in the Qurʾān eighteen times in various morphological forms. The eras of Dāwūd (ʿalayhi al-salām), Sulaymān (ʿalayhi al-salām), and Yūsuf (ʿalayhi al-salām) are presented as examples of periods in which tamkīn was achieved, each reminding us of the phased nature of this process.
In Sūrat al-Anʿām, Verse 6, the word tamkīn occurs twice and is used in the sense of "earthly dominion and sovereignty." In this verse, God informs that He had granted previous nations, who were eventually destroyed, greater power and political authority than the Quraysh, the audience to whom the verse was addressed. In Sūrat Yūsuf, the term appears three times. In the first instance, exegetes (mufassirūn) interpret tamkīn as “ruling over a region.” In another verse, it appears as an adjective describing Yūsuf as someone “occupying a high rank with the ability to act freely.” In the third instance, it conveys the meaning of being “granted executive authority.”
In Sūrat al-Kahf, God refers to Dhū al-Qarnayn and reminds him of the great blessings bestowed upon him; the word tamkīn in Verse 84 is interpreted by exegetes as “earthly sovereignty.” One of the most comprehensive verses defining the scope of tamkīn is Verse 55 of Sūrat al-Nūr. Here, the concept is interpreted as the triumph of religion and the establishment of a secure life for Muslims. However, the verse clearly places tamkīn after the fulfillment of certain stages.
In Verse 5 of Sūrat al-Qaṣaṣ, which describes Pharaoh’s oppression of the Children of Israel, the term tamkīn is understood as referring to the empowerment of a Muslim minority over the lands of Egypt and the Levant (al-Shām). The Qurʾān emphasizes several traits of those to whom God grants the blessing of tamkīn, with trustworthiness (amāna) being foremost. The life journey of Prophet Yūsuf exemplifies this trait. Another fundamental element facilitating tamkīn is knowledge (ʿilm), in its broadest sense, encompassing both religious and empirical sciences. It is through this knowledge that Muslims may attain the lofty civilization they aspire to build.
Furthermore, utilizing available means and fulfilling responsibilities are crucial in achieving tamkīn. Without taking the necessary steps and carrying out related duties, the realization of tamkīn cannot be expected to occur arbitrarily. Accordingly, this study explores the semantic dimensions of tamkīn, identifies its occurrences in the Qurʾān, and analyzes the various meanings it conveys.
The concept of tamkīn is mentioned eighteen times in the Qurʾān through different derivations, and it is used in various senses, including earthly dominion and sovereignty, holding a high position, secure settlement, being granted authority, and placement in a secure environment free of conflict. Based on the contexts in which it appears, tamkīn is closely associated with human nature, governance, and the concept of the earth (ard).
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Tefsir, İslam Araştırmaları (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Haziran 2025 |
Gönderilme Tarihi | 17 Aralık 2024 |
Kabul Tarihi | 14 Haziran 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Sayı: 53 |