Civilization crisis is distress and hesitation that is come across during passing another life style from the life style that we have lived for centuries. Will we adopt the life style and values of western totally, or abandon the values of the world we want to escape or else hold to them? Almost all of the Turkish enlightened after Tanzimat from Shinasi to Namık Kemal, from Ziya Paşa to Abdülhak Hamid, from Ali Suavi to Sadullah Paşa faltered because of this hesitation for a long time and each of them tried to find a solution in his way. This matter that Shemsettin Sami also struggled reveal itself in the novel of Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat.
In this study, the novel of Shemsettin Sami called Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat has been scrutinized.
Medeniyet krizi, asırlarca yaşadığımız hayat tarzından bir anda başka bir hayat tarzına geçerken karşılaşılan sıkıntılar ve tereddüttür. Ulaşmak istediğimiz Batılı değerleri ve hayat tarzını bütünüyle benimseyecek miyiz, yoksa kurtulmak istediğimiz dünyanın değerlerini terk mi edeceğiz ya da onlara bağlı mı kalacağız? İşte Şinasi’den Nâmık Kemal’e, Ziya Paşa’dan Abdülhak Hâmid’e, Ali Suavi’den Sadullah Paşa’ya kadar hemen hemen bütün Tanzimat sonrası Türk aydınları bu tereddüt içinde uzun süre bocalamış ve her biri kendine göre bir çözüm yolu bulmaya çalışmıştır. Şemsettin Sami’nin de çabaladığı bu husus Taaşşuk-ı Talât ve Fitnat romanında kendini gösterir.
Bu çalışmada Şemsettin Sami’nin Taaşşuk-ı Talât ve Fitnat eseri mercek altına alınmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | ARAŞTIRMA MAKALESİ |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 28 Aralık 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 |
ULAKBİM-DERGİPARK Bünyesinde Faaliyet Gösteren HİKMET-Akademik Edebiyat Dergisi (Journal Of Academic Literature)
Türk Dili ve Edebiyatı Alanında Yayımlanan Uluslararası Hakemli Bir Dergidir.