Mizahın ilk dönemlerdeki temel yaklaşımı, zaman içinde değişikliğe uğrar.
Mizah ile ilgili görüş ve tartışmalar, zengin bir edebiyatın oluşmasını engellemez.
Bir araç olarak mizah, toplum ve insanların gerginliklerini dışa vurduğunda
eleştiri niteliğine bürünür. Osmanlı dönemi Türk mizahı, zengin ve çeşitli bir
literatüre sahiptir. Bütün eserlerde mizah ile karşılaşmak mümkündür. Mizah bir
edebî türden çok, çeşitli durumlardan ortaya çıkan bir üslûp olarak
düşünülmelidir. Mizahın biraz ağırı, alaya, istihzaya götürür. Bunları ötesi,
hicivdir. Hiciv, eleştiri zeminiyle ilgili bir terimdir. Eleştirilerde, şairlerin bazıları
olumsuz tavır takınır, bazıları ise mizah yoluyla ılımlı bir tavır takınır. Bunlardan
Fuzûlî, terbiye sınırı içinde kalarak nükteli beyitler, şiirler kaleme almıştır. Bu
çalışmada, Fuzûlî’nin bu özelliğiyle ilgili örnekler ele alınıp mizah edebiyatındaki
yeri değerlendirilecektir.
Bölüm | ARAŞTIRMA MAKALESİ |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Ekim 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Sayı: 5 - Mine Mengi |
ULAKBİM-DERGİPARK Bünyesinde Faaliyet Gösteren HİKMET-Akademik Edebiyat Dergisi (Journal Of Academic Literature)
Türk Dili ve Edebiyatı Alanında Yayımlanan Uluslararası Hakemli Bir Dergidir.