Günümüzde bütün toplumlar, iletişim
ve ulaşım teknolojilerinin biçimlendirdiği küresel dünyada, çeşitliliğin
giderek daha da belirginleştiği, kültürlerin hiç olmadığı kadar yoğun bir biçimde
karşı karşıya geldiği bir iklimde yaşamaktadır. Farklılıklara sahip bireylerin,
toplulukların ya da kültürlerin sağlıklı bir biçimde bir arada yaşamalarının
sağlanması tüm uluslar ve siyasal yönetimler için önemli bir meydan okuma olma
niteliğini sürdürmektedir. Modern ulus devlet anlayışının ortaya çıkardığı
tekçi politikalara bir tür tepki olarak gelişen ve artan çeşitliliğe en uygun
cevap olarak sunulan çokkültürcülük yakın zamanda başarısızlıkla itham
edilmiştir. Özellikle siyasal yönetimlerin olumsuz yaklaşımına karşın
çokkültürcülük, kuramsal boyutları ve uygulama örnekleri açısından süper-çeşitli
dünyanın geleceğine ilişkin tartışmalar için verimli bir zemin oluşturma
niteliğini korumaktadır. Bu bağlamda bu çalışmada çokkültürcülüğe yönelik
eleştirel yaklaşımlar, onun yerine üretilmeye çalışılan bazı kavramsallar ele
alınarak kültürel çeşitliliğe ilişkin yeni yaklaşımların imkânı irdelenmiştir.
Bölüm | Makaleler |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 25 Temmuz 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Cilt: 10 Sayı: 1 |