Bu çalışma‘muhafazakârlık’ üzerine bir
tartışmaya odaklanmıştır. Muhafazakârlığın kavram olarak ne anlama geldiği ve
nasıl tanımlanması gerektiği çerçevesinde ciddi kuramsal tartışmalar
yapılmaktadır. Kavram farklı perspektiflerden hareketle yeniden inşa edilmekte
ve farklı kuramsal bakış açılarına dayanan değişik bağlamlarda
anlamlandırılmakta ve işlevsellik kazanmaktadır. Kavramı farklı temellerde
anlamlandıran bu bakış açıları doğal olarak toplumsal ve siyasal düzeyde de
birbirinden oldukça ayrışan sonuçlar doğurabilmektedir. Bu noktada
muhafazakârlığı tanımlamada kullanılan değişik kavramlar karşımıza çıkmaktadır:
Darwinci/Evrimci muhafazakârlık, metafizik muhafazakârlık, tarihsel/özgücü
muhafazakârlık, gelenek(çilik) öğretisi/doktrini olarak muhafazakârlık,
evrenselci muhafazakârlık, durumsal muhafazakârlık vb. Bu çalışmada
zikrettiğimiz farklı muhafazakârlık kavramsallaştırmaları eleştirel bir perspektifle
incelenecek ve özellikle ‘durumsal muhafazakârlık’ olarak adlandırılan
anlayışın analizi/eleştirisi yapılacaktır. Çalışmadaki temel argümanımıza göre,
muhafazakârlığı liberalizm ve sosyalizmden ayrı müstakil bir siyasal ideoloji
olarak kabul edebilmemiz için, durumsal muhafazakârlık anlayışını aşan bir
perspektife ihtiyacımız vardır. Durumsal anlayışın sınırları içinde kaldığımız
taktirde, muhafazakârlık, özü/muhtevası ya da sabit ilkeleri olmayan pragmatik
bir anlayış olacak ve her tür ideolojik pozisyonla eklemlenebilir hâle
gelecektir.
Bölüm | Makaleler |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 17 Aralık 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Cilt: 10 Sayı: 2 |