Önyargı etimolojik olarak, bir kişi ya da bir şey hakkında
yeterli bilgiye sahip olmadan bir değer
yargısı geliştirmek ya da taşımak
anlamına gelir. Prehistorya terimi doğrudan
doğruya kendisi bir önyargıdan kaynaklanır; tarihin yazıyla başladığını ifade eden ve prehistorik araştırmaların başlangıçta
nasıl, öncelikle bir Avrupa, daha sonrasında Batı meselesi olduğunu gösteren bir önyargı. Dolayısıyla prehistorik insan
hakkındaki peşin hükümler, Avrupa’da bilimlerin gelişiminden ve Avrupalı toplumların tarihinden ayrı düşünülemez. Irkçı, çizgisel ve ilerlemeci insanlık tarihi
kavrayışı 19. yüzyılda, Avrupalının, ardından Batılının, sömürgeleştirdiği ve bazen de medenileştirmeyi
arzuladığı vahşi ya da yerli karşısındaki
üstünlük duygusunu yansıtıyordu. Vahşi
olarak nitelendirilmiş olan insanlar, insan-dışı veya gayri medeni olarak algılanmışlardı.
Bu algı kimilerinde 19. yüzyıl ortalarına kadar, kimilerindeyse 20. yüzyıl
ortalarına kadar süregelmiş ve
prehistorik insan algısının temelinde yattığı
ortaya çıkmıştır. Bununla birlikte, başlıca
stereotipler prehistorik insanı bir mağara
adamı, bir tür “maymun-insan” olarak özetler. Diğer
bir stereotip, prehistorik insan temsillerine cinsiyetçi bir nitelik
kazandıran, erkeklere ve kadınlara atfedilen toplumsal rollerdir. Cinsiyetlerin
hiyerarşiye göre sınıflandırılmasına, “ırk”ların aynı şekilde sınıflandırılması da eklenir, bu da özellikle
Neandertal insanla ilgiliydi ve hâlâ da ilgilidir. 19. yüzyılda, prehistorik
insanın ya da daha doğrusu onun hakkında edinilmiş
olan fikrin çizimi, oyması, resmi, heykeli yapıldı ve hikayesi anlatıldı, fakat
karikatürize bir şekilde. O zaman ki hâkim bilimsel düşünceye paralel olarak gerçekleştirilen
söz konusu plastik ve edebi temsiller, prehistorik insanı insanlığın doğrusal gelişimci vizyonu
içine yerleştiriyordu. Prehistorik, öncelikle de Paleolitik insana dair
başlıca önyargıları gözden geçirdikten sonra ve
prehistoryacıların bugünkü bakışlarına dikkat
çekmeden önce, bu önyargıların inşasını
ve yapısökümünü tarihsel olarak inceleyeceğiz.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Ekim 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 11 Sayı: 2 |