II. Meşrutiyet’in ilanı sürecinde gayrimüslim unsurların önemli bir kısmı Abdülhamit
yönetimine karşı İttihat ve Terakki Cemiyeti ile ittifak hâlinde çalışmışlardır. Meşrutiyet’in
ilanı, Osmanlı tarihinde eşine pek rastlanmayan biçimde ortak kutlamalara sahne olmuş ve bu
kutlamalara bütün unsurların iştirak ettikleri görülmüştür.
Ancak Bulgaristan’ın resmen bağımsızlığını ilanı, Bosna Hersek’in, Avusturya Macaristan
ve Girit’in Yunanistan tarafından ilhakı bu pembe tabloyu bozmuş, peş peşe gelen
toprak kayıpları ülkenin geleceği ve ittihad-ı anasır noktasında beklenen mucizenin ne denli zor
olduğunu göstermiş ve büyük hayal kırıklığı yaratmıştır.
Meşrutiyet ile birlikte sağlanmak istenen “ittihad-ı anasır”ın, gayrimüslimler için
zorunlu askerlik öngören yasa değişikliğinin yürürlüğe girmesi, onu takiben yapılan seçimler ve
Adana olayları ile ne denli zor olduğu gözler önüne serilmiştir. Bu bağlamda özellikle zorunlu
askerlik bir turnusol kâğıdı işlevi görmüş ve gayrimüslim unsurların Osmanlı Devleti’ne pamuk
ipliği ile bağlı oldukları ve bir aidiyet duymadıkları gerçeğini ortaya koymuştur.
Söz konusu dönemde yaşanan bunca acı tecrübeye rağmen, İttihat ve Terakki yönetici
kadrosu, son ana değin gayrimüslim ve Müslim unsurları bir arada tutmaya çalışmış, gerek
yasama organında ve gerekse yürütme organında onlara yer vermiştir.
Çalışmamızda söz konusu dönemde yaşanan olaylar gayrimüslim Osmanlı cemaatleri
bağlamında incelenmiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 28 Aralık 2008 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2008 Cilt: 1 Sayı: 1 |