Background: Food poisonings are a health problem of concern to the general community and are constantly encountered in emergency departments. This study was intended to describe our experience of 57 cases of urticaria developing following strawberry consumption.
Materials and Methods: The records of 57 cases of urticaria developing following strawberry consumption were examined retrospectively. Sex (male, female), age (months), strawberry consumption status, number of strawberries eaten, emergency department presentation symptoms, and laboratory tests were examined from file records. Patients found to have consumed strawberries were enrolled as the study group (Group 1), and children of a similar age presenting to our hospital for routine child health checks were recruited as the study group (Group 2).
Results: Forty (70.2) of the patients in Group 1 were girls and 17 (29.8%) were boys, with a mean age of 130.7 ± 7.05 (117-143) months. Ninety-eight (67.1%) of the cases in Group 2 were girls and 48 (32.9%) were boys, with a mean age of 132.1 ± 7.05 (120-144) months. Analysis of emergency department presentations revealed that the most common symptom was itching and body rash in 20 (35.1%) cases. Comparison of complete body count parameters revealed statistically significant differences in terms of white blood cell count, neutrophil, lymphocyte, monocyte, basophil, eosinophil, mean platelet volume, and platelet count values.
Conclusion: It is important to inquire into foods consumed at differential diagnosis of eruptions occurring simultaneously in several individuals in communal living areas. Microbiological and toxicological analysis will be beneficial if the foodstuff is determined.
Key words: Strawberry, Child, Poisoning
Amaç: Gıda zehirlenmeleri toplumun genelini ilgilendiren, acil servislerde sürekli karşılaşılan bir sağlık problemidir. Bu çalışmada çilek yedikten sonra ürtiker gelişen 57 olgu ile ilgili deneyimlerimizin paylaşılması amaçlandı.
Materyal ve metod: Çilek yedikten sonra ürtiker gelişen 57 olgunun dosyaları retrospektif incelendi. Dosya kayıtlarından cinsiyet (erkek, kız), yaş (ay), çilek yeme durumu, kaç adet çilek yedikleri, acil servis başvuru şikayetleri ve laboratuvar tetkikleri incelendi. Çilek yedikleri belirlenen hastalar çalışma grubu (Grup 1) ve rutin çocuk sağlığı izlemi için hastanemize başvuran benzer yaş grubundan olgular kontrol grubu (Grup 2) olarak çalışmaya dahil edildi.
Bulgular: Grup 1’de olguların 40’ı (%70,2) kız, 17’si (%29,8) erkek ve yaş ortalamaları 130,7 ± 7,05 (117-143) ay idi. Grup 2’deki olguların 98’i (%67,1) kız, 48’i (%32,9) erkek ve yaş ortalamaları 132,1 ± 7,05 (120-144) ay idi. Acil servis başvuruları değerlendirildiğinde en sık şikayetin kaşıntı ve vücutta kızarıklık 20 (% 35,1) olduğu belirlendi. Tam kan sayımı parametreleri karşılaştırıldığında; beyaz küre sayısı, nötrofil, lenfosit, monosit, bazofil, eozinofil, ortalama trombosit hacmi ve trombosit sayısı arasında istatistiksel olarak anlamlı fark tespit edildi.
Sonuç: Toplu yaşama alanlarında birden çok bireyde ortaya çıkan döküntülerde ayırıcı tanı açısından tüketilen gıdanın sorgulanması önem arz etmektedir. Gıda maddesinin belirlenmesi durumunda ise mikrobiyolojik ve toksikolojik analizin yapılması yararlı olacaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Klinik Tıp Bilimleri |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 25 Aralık 2020 |
Gönderilme Tarihi | 25 Haziran 2020 |
Kabul Tarihi | 7 Ekim 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 |
Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi / Journal of Harran University Medical Faculty