Background: The purpose of this study was to evaluate the root coverage of coronally positioned flap (CPF) in the treatment of Miller class I and II single gingival recession defects of patients with thick gingival biotype.
Materials and Methods: The present study was conducted on 14 patients with Miller class I and II single recession defects. The recession defects were treated by CPF. The clinical parameters plaque index (PI), gingival index (GI), gingival thickness (GT), probing depth (PD), gingival recession depth (GRD), gingival recession width (GRW), keratinized tissue (KT) and attached gingiva (AG) were recorded at baseline. All parametes except for GT were remeasured at 6 months.
Results: CPF procedure resulted in statistically significant decreases in PD, GRD, GRW, and increases in KT and AG at 6 months (p<0.05). The mean percentage of root coverage at the final evaluation was 82±23%.
Conclusion: Within the limits of this study it can be concluded that CPF may be a successful surgical procedure in the treatment of Miller class I and II single gingival recession defects of patients with thick gingival biotype.
Amaç: Bu çalışmanın amacı, kalın dişeti biyotipine ve yeterli keratinize dişetine sahip hastaların Miller sınıf I ve sınıf II tekli dişeti çekilme defektlerinin tedavisinde kuronale pozisyone flep tekniğinin (KPF) kök kapaması üzerine olan etkisini değerlendirmektir.
Materyal ve metod: Çalışma Miller sınıf I ve II tekli dişeti çekilmesi defekti olan 14 hasta üzerinde yürütülmüştür. Dişeti çekilme defektleri KPF tekniği ile tedavi edilmiştir. Başlangıç klinik ölçümleri; plak indeks (PI), gingival indeks (GI), dişeti kalınlığı (DK), cep derinliği (CD), dişeti çekilme derinliği (DÇD), dişeti çekilme genişliği (DÇG), keratinize doku yüksekliği (KDY) ve yapışık dişeti (YD) miktarıdır. DK dışındaki tüm ölçümler operasyon sonrası 6. ayda tekrarlanmıştır.
Bulgular: KPF tekniği ile kök yüzey kapanmasını değerlendirdiğimiz bu çalışma neticesinde başlangıca göre 6.ayda CD, DÇD, DÇG parametrelerinde istatistiksel olarak anlamlı derecede azalma gözlenirken, KDY ve YD miktarında istatistiksel olarak anlamlı bir artış meydana gelmiştir. Ortalama kök kapanma yüzdesinin ise %82±23 olduğu saptanmıştır.
Sonuç: Çalışmamızın süresi ve sınırları dahilinde kalın dişeti biyotipine ve yeterli keratinize dişeti miktarına sahip Miller sınıf I ve II tekli dişeti çekilmeleri olan hastaların tedavisinde KPF operasyonunun başarılı bir cerrahi işlem olabileceği söylenebilir.
dişeti çekilmesi kalın dişeti biyotipi kuronale pozisyone flep
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Klinik Tıp Bilimleri |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 25 Aralık 2020 |
Gönderilme Tarihi | 11 Aralık 2020 |
Kabul Tarihi | 23 Aralık 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 |
Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi / Journal of Harran University Medical Faculty