İçinde bulunduğumuz modern çağın gerekleri çerçevesinde teknolojik gelişmeler, çevreye yönelik hassasiyet ve haksız fiil sorumluluğu doktrinindeki gelişmeler, geleneksel denizde kurtarma hukukunda daha önce var olmayan sorumluluk kurtarmasının dikkate alınması zorunluluğunu doğurmuştur. Deniz ticaretinde kurtarma hukukunun temel unsurlarından olan ‘tehlike’ unsuru kapsamında maddi şeylerin tehlikeden kurtarılmasının yanında kurtarılan sıfatını haiz olanların soyut olarak sorumluluk altında kalabileceği şeylerden de kurtarılması söz konusu olabilmektedir. Gemi malikinin üçüncü şahıslara karşı sorumluluğunun doğması veya sorumluluk doğurabilecek bir nedenin kurtaran tarafından önlenmesi sadece malike değil kamuya da yarar sağlar. Bu anlamda sorumluluk kurtarması konusu hem özel hukuk hem de kamu hukuku boyutludur. Sorumluluk kurtarması kavramı kurtarma faaliyetinin başarısız olduğu ancak örneğin (kamu yararına olan) çevre zararının kısmen de olsa önlendiği hâllerde ‘faydalı neticenin mutlaka emniyet altına alınan değerlere (eşyalara) özgü olması’ ilkesinin terk edilmesi gerektiğine dair bir görüş olarak ortaya çıkmıştır. Bu kapsamda yasal düzenlemelerin yetersiz olması, uygulamada sorumluluk kurtarmasına yeterli dikkatin verilmemesi ve ancak denizde kurtarma faaliyeti kapsamında taraflar açısından ayrı ayrı önem teşkil etmesi sebepleriyle sorumluluk kurtarmasının üzerinde durmak gerekmektedir. Çalışmamızda sorumluluk kurtarmasına ilişkin tartışmalı hususlar değerlendirilmek suretiyle çözüm önerileri sunulması amaçlanmaktadır.
ticaret hukuku deniz ticareti denizcilik kurtarma sorumluluk kurtarması
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 22 Kasım 2024 |
Gönderilme Tarihi | 1 Haziran 2024 |
Kabul Tarihi | 10 Eylül 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 10 Sayı: 1 |
All site content, except where otherwise noted, is licensed under a Creative Common Attribution Licence. (CC-BY-NC 4.0)