In the digital environment offered by new communication technologies and tools, users have the opportunity to access, produce and disseminate all kinds of content without time and space limitations. Individuals have become active producers rather than passive consumers of media contents. Despite all this, new media cannot fulfill its promises to create a new public space, advance freedom of thought and expression, make minority voices heard, and contribute to pluralistic democracy. Users do not find the digital environment reliable and feel the same anxiety and fear in the digital world that they feel in face-to-face communication. The use of digital environments by political and commercial power centers for surveillance and control causes individuals to enter a spiral of silence. Individuals who are watched at every moment of their lives and are aware that they are being watched, avoid thinking freely and expressing their thoughts freely. In fact, over time, people move away from the idea of freedom, consciously or unconsciously. In this study, based on the concepts of panopticon, superpanopticon, synopticon and omnipticon, the validity of freedom of thought and expression in the surveillance society and whether the new media can break the spiral of silence are questioned and discussed with a critical perspective.
new media freedom of expression spiral of silence panoptic society
Yeni iletişim teknolojileri ve araçlarının sunduğu dijital ortamda kullanıcılar her türlü içeriğe zaman ve mekan sınırlaması olmadan erişme, içerik üretme ve içeriği yayma olanağını yakalamıştır. Bireyler pasif medya içeriği tüketicisi olmaktan çıkarak aktif içerik üreticisine dönüşmüştür. Tüm bunlara rağmen yeni medya; yeni kamusal alan oluşturma, düşünce ve ifade özgürlüğünü ilerletme, azınlık seslerinin duyurulması ve çoğulcu demokrasiye katkı konularında ettiği vaatleri gerçekleştirememektedir. Kullanıcılar dijital ortamı güvenilir bulmamakta ve yüz yüze iletişimde hissettiği endişe ve korkuyu dijital dünyada fazlasıyla hissetmektedir. Siyasi ve ticari güç odaklarının dijital ortamları gözetleme ve denetleme amacıyla kullanması bireylerin daha fazla suskunluk sarmalına girmesine yol açmaktadır. Hayatının her anında gözetlenen ve gözetlendiğinin farkında olan bireyler, özgür düşünmekten ve düşüncelerini özgürce ifade etmekten kaçınmaktadır. Hatta zamanla özgürlük düşüncesinden bilinçli ya da bilinçsiz olarak uzaklaşmaktadır. Bu çalışmada panoptikon, süperpanoptikon, sinoptikon ve omniptikon kavramlarından yola çıkılarak gözetim toplumunda düşünce ve ifade özgürlüğünün geçerliliği ve yeni medyanın suskunluk sarmalını kırıp kıramadığı eleştirel perspektifle sorgulanmış ve tartışılmıştır.
yeni medya ifade özgürlüğü suskunluk sarmalı gözetim toplumu
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Gazetecilik, İletişim Çalışmaları |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 27 Mayıs 2024 |
Gönderilme Tarihi | 25 Nisan 2024 |
Kabul Tarihi | 15 Mayıs 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 10 Sayı: 2 |
All site content, except where otherwise noted, is licensed under a Creative Common Attribution Licence. (CC-BY-NC 4.0)