Ruşen Keleş’in ‘Eski Ankara’ olarak tabir ettiği kentsel çekirdekte tam 52 yıl önce yaptığı saha çalışmasının sosyo-ekonomik yönden benzerini gerçekleştirme hedefini taşıyan bu araştırmada, Kale, Sakarya ve Anafartalar Mahallelerinin mevcut sosyo-ekonomik yapısı hakkında güncel bilgi sağlanmakta ve Keleş (1971)’in Eski Ankara’da Bir Şehir Tipolojisi isimli eserinde sunulan bulgular ile bugünkü bulgular karşılaştırmalı olarak analiz edilmektedir. Eski Ankara’da yaşayan hanelerin sosyal ve iktisadi özelliklerindeki değişim 1970’te hane temsilcilerine sorulan soruların 2022’te tekrar yöneltilmesi ile izlenmiştir. Keleş Ankara’nın tarihi kent merkezinin çöküntüleştiği ve bir geçiş bölgesi niteliğinde olduğu yönündeki tespitlerinin yanı sıra Batı’nın sefalet bölgelerinden farklı olarak mahalle kültürünün ve sosyo-kültürel bağların da yaşamaya devam ettiğini söylemiş ve bölgeyi tanımlamak için “yerli slum” ifadesini kullanmıştır. Sonraki yıllarda yapılan başka çalışmalar çöküntüleşmenin gerçekleşmediği yönünde bulgular sunmuş olsa da kentsel yenileme, soylulaştırma, neoliberalleşme eksenindeki müdahaleler sonucunda Keleş (1971)’in öngörüsünün gerçekleştiği ve Eski Ankara’nın “yerli slum” özelliğinin pekiştiği anlaşılmaktadır. Çalışmada bu sonucu destekleyen süreklilikler ve kopuşlar tespit edilmiştir.
Yok
In this research, which aims to carry out the socio-economic similarity of the fieldwork that Ruşen Keleş did 52 years ago in the urban core, which he refers to as 'Old Ankara', up-to-date information about the current socio-economic structure of Kale, Sakarya and Anafartalar neighbourhoods is provided and Keleş (1971)’s findings, presented the work titled A Typolo-gy of a City in Old Ankara, and today's findings are analysed comparatively. The change in the social and economic characteristics of the households living in the Old Ankara was fol-lowed by asking the questions, asked to the household representatives in 1970, again in 2022. In addition to his findings that Ankara's historical city centre has collapsed and is a transi-tional zone, Keleş said that the neighbourhood culture and socio-cultural connections contin-ue to exist, unlike the misery regions of the West, and he used the term "native slum" to describe the region. Although other studies conducted in the following years presented evi-dence that slumping did not occur, it is understood that Keleş (1971)'s prediction came true as a result of the interventions on the axis of urban renewal, gentrification and neoliberaliza-tion, and that the "local slum" characteristic of Old Ankara was reinforced. Continuities and breaks that support this result have been identified in the study.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 14 Kasım 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 |