Bu çalışma, Bursa’nın Uludağ mevkiinde bulunan ve mimarlar Leman Tomsu ve Emin Onat’ın kariyerlerinde önemli bir mimari ürün olan Kirazlıyayla (Uludağ) Sanatoryumunu incelemektedir. 20. yüzyıl ortası Türkiye’si hakkında sergilemekte olduğu mediko-sosyal ve kültürel katmanlar dört ana başlık altında değerlendirilmiştir. Veremin politik bir söylem ve Cumhuriyet sağlık propagandası olması; “ayrıcalıklı sağlık” yaklaşımının toplumsal yankıları olarak Bursa Verem Savaş Derneğinin sanatoryum hakkındaki görüşleri ve kurumsal yansımaları olarak “ayrıcalıklı oda”; 20. yüzyıl ortası Türkiye’sinde kadın mimarın rolü ve kültürel miras olarak değerlendirildiğinde günümüzdeki yeni işlevi tartışılmıştır. Sağlık propagandasında önemli bir rol oynasa bile Bursa’nın veremle savaşında etkili olmadığı, ücretli sağlık hizmetinin – her ne kadar bu farklılık odaların dekoruna indirgense bile – ayrıcalıklı bir hizmeti ve sağlıkta sınıf ayrımını gösterdiği ve projenin kadın mimarı Tomsu’ya projenin diğer eş mimarına verilen hak ettiği kredinin verilmediği tespit edilmiştir. Dahası, günümüzde kompleksin koruma ve yeniden işlevlendirme sonucundaki güncel işlevi, tarihsel ve mediko-sosyal bağlamıyla değerlendirildiğinde, kültürel mirasımız olan bu örneğin – benzerleri gibi – riskte olduğu tespit edilmiştir.
sanatoryum verem sağlık mimarisi Bursa 20. yüzyıl ortası Türkiye
This research focused on Kirazlıyayla (Uludağ) Sanatorium located in the Uludağ region of Bursa, a significant architectural achievement in the careers of architects Leman Tomsu and Emin Onat. The article explored the medical and social aspects of the sanatorium in mid-20th century Turkey under four main layers. These layers encompassed the role of tuberculosis as a political discourse and republican health propaganda; the perspectives of the Bursa Tuberculosis Association as social reflections, and “privileged patient room” as institutional reflections of privileged healthcare service; the significance given to women architects in mid-20th century Turkey; and lastly the impact of the current adaptive reuse of the complex upon its identity as a cultural heritage. The findings demonstrated that despite its significant role in promoting public health during the republican era, did not effectively contribute to Bursa’s efforts to combat tuberculosis. The provision of “paid” healthcare services, although reduced to the “rooms’ decoration,” revealed the presence of a privileged healthcare system. Furthermore, the contributions of the women architect, Leman Tomsu, were not adequately recognized in comparison to her partner. Moreover, considering conservation with historical and medico-social context, the current use of the building has demonstrated that this example is another heritage at risk.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Kent Tarihi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 1 Ağustos 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 31 Temmuz 2024 |
Gönderilme Tarihi | 19 Mart 2024 |
Kabul Tarihi | 12 Temmuz 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 |