Ülkemizde yaşanan afetler ne kentlerimizin ne de karar vericilerin afete ve afet sonrası sürecin yönetimine hazır olmadıklarını; dahası etkin bir afet risk yönetimi için gerekli araçların üretimi konusunda da gerekli bilgi birikimi ve pratiğin bulunmadığını göstermiştir. Bu çalışma kent planlama disiplini içerisinde neler yapılabilir sorusuna yanıt arama çabasının sonucu olarak gelişmiştir. Çalışmada çoklu afet risklerinin birlikte analiz edilebilmesi amacıyla çok ölçütlü karar verme yöntemi kullanılarak üretilen ve Planlama Stüdyosu VI kapsamında İskenderun kentsel alanında uygulanan risk analizi yöntemi anlatılmaktadır. Stüdyo çalışması kapsamında 8 farklı senaryo, 16 farklı grup ile İskenderun kent bütünü için yapılan analizlerde belirlenen farklı afet riskleri için tehlike, zarar görebilirlik ve maruziyet temelli göstergeler ağırlıklandırılmış; aynı risklere sahip homojen risk bölgelerin belirlenmesi ile kentsel risk alt bölgeleri oluşturulmuş ve çok ölçütlü karar verme yöntemi ile her bölgenin toplam risk puanı/düzeyi hesaplanmıştır. Test edilen model, afet yönetiminin ilk aşaması olan "riskin tanımlanması" amacıyla üretilen mekânsal risk haritalarının, sakınım ve deprem sonrası müdahale planlarının oluşturulmasında etkili bir araç olabileceğini göstermiştir. Bu haritalar, planlama süreçlerini ve afet risk yönetimini daha etkin bir şekilde yönlendirme potansiyeline sahiptir.
Çoklu afet riskleri çok-ölçütlü risk analizi kentsel risk alt bölgeleri planlama İskenderun
The disasters that have occurred in our country have demonstrated that neither our urban areas nor the decision-makers responsible for their management are adequately prepared for the challenges posed by disasters and the post-disaster period. Furthermore, there is a lack of essential knowledge and practice in the production of the necessary tools for effective disaster risk management. This study represents an effort to find answers to the question of what can be done within the discipline of urban planning. In this study, the risk analysis method, which employs a multi-criteria decision-making approach to evaluate multiple disaster risks simultaneously, is described. This method was applied in the Iskenderun urban area within the scope of Planning Studio VI. In the context of the studio study, hazard, vulnerability, and exposure-based indicators were weighted for the various disaster risks identified in the analysis conducted for the city of Iskenderun, encompassing eight different scenarios and 16 working groups. Urban risk sub-regions were then delineated through the identification of homogeneous risk zones exhibiting same risks, with the total risk score/level assigned to each region calculated through the multi-criteria decision-making method. The tested model has shown that spatial risk maps produced for the purpose of ‘risk identification’, which is the first stage of disaster management, can be an effective tool in the creation of prevention and post-earthquake response plans. These maps have the potential to guide planning processes and disaster risk management more effectively.
Multiple disaster risks multi-criteria risk analysis urban risk sub-regions planning Iskenderun
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Şehir ve Bölge Planlama |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 6 Ocak 2025 |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2024 |
Gönderilme Tarihi | 4 Şubat 2024 |
Kabul Tarihi | 3 Ekim 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 16 Sayı: 46 |