Havza yönetimi, sınırlarını doğal ortam koşullarının belirlediği alandaki kaynaklarının kullanılması, korunması ve meydana gelebilecek risklerin, kirlilik ve sorunların önüne geçilmesini amaçlayan geleceğe dönük planlama çalışmalarıdır. Bu kapsamda çalışmanın amacını, havza yönetiminin tarihsel süreçte gelişim evrelerini, ortaya çıkan farklı uygulama modellerini ve Dünya ile Türkiye üzerinden örneklerle açıklayarak literatürdeki boşluğu doldurmak oluşturur. Suyun ana unsur olarak düşünüldüğü havzalar ilk olarak su, enerji temini ve tarımsal amaç kapsamında 20. Yy. başlarında ABD ve birkaç münferit ülke ile yönetim çalışmalarının yapıldığı alanlar olmuştur. İkinci Dünya savaşından sonra artan talepler neticesinde su potansiyeli, erozyon, mühendislik çalışmaları ve tarımsal üretime katkı odaklı devam eden havza yönetimi, bilimsel çalışmalar, uluslararası konferans ve sempozyum kararlarından etkilenerek değişime uğramıştır. Özellikle 1990’lı yıllardan itibaren çevre-doğa koruma, sürdürülebilirlik kavramları havza yönetiminde önemli yer edinmiş ve günümüze gelindiğinde bütüncül yaklaşım havza yönetimi çalışmalarının temelini oluşturmuştur. Bütüncül yaklaşımın en önemli çalışmalarından birini, AB’nin Su Çerçeve Direktifi kapsamında uygulamaya koyduğu nehir havzası yönetim sistemi meydana getirmektedir. Günümüzde teknolojik imkânlar, multidisipliner yapı, havza yönetiminde birçok farklı modelin uygulanmasını sağlamakta ve bütüncül anlayışa çeşitli bakış açıları ile destek olmaktadır. Ayrıca ekosistem, ekolojik, coğrafi, kantitatif, sürdürülebilir, katılımcı, risk ve afet analizleri gibi birden çok detayı inceleyen havza yönetim modellerinin varlığı, havzaların analizlerle karşılaştırılabilir olmasını ve uygulanması açısından en doğru yönetim planlamalarının ortaya koymasını sağlamaktadır.
Basin management is a forward-looking planning work that aims to use and protect the resources in the area whose boundaries are determined by the natural environment conditions and to prevent the risks, pollution and problems that may occur. Purpose of the study is historical process of the development phases of basin management, and by explaining the different implementation models that have emerged out of Turkey and the world with examples of forms to fill the gap in the literature. Basins, where water is considered as the main element, were first used in the 20th century within the scope of water, energy supply and agricultural purpose at the beginning there were areas of management work with the USA and a few individual countries. As a result of the increasing demands after the Second World War, the scope of watershed management focused on water potential, erosion, engineering studies and contribution to agricultural production has changed by being influenced by scientific studies, international conference and symposium decisions. Especially since the 1990s, the concepts of environment-nature protection and sustainability have taken an important place in watershed management and today, the holistic approach has formed the basis of basin management studies. One of the most important studies of the holistic approach is the river basin management system put into practice by the EU within the scope of the Water Framework Directive. Today, technological facilities, multidisciplinary structure enables the implementation of many different models in watershed management and supports the holistic understanding with various perspectives. In addition, the existence of watershed management models that examine multiple details such as ecosystem, ecological, geographic, quantitative, sustainable, participatory, risk and disaster analyzes enable the watersheds to be compared with the analyzes and to the most accurate management planning in terms of implementation.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Beşeri Coğrafya |
Bölüm | DERLEME |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 26 Ocak 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Sayı: 43 |