Bu çalışma, genel olarak hukuk ve bellek ilişkisi adına betimleyici bir çerçeve sunmayı amaçlamaktadır. Yakın tarihte başlayan ve devam eden bellek patlaması süreci, hukuk alanında da ivme kazanmıştır. Bu alandaki gelişmeler, hukuk eliyle geçmişe ilişkin hakikati kurma adına yoğun bir gayreti işaret etmektedir. Ancak kurulan bu hakikat, uzun bir süredir kendi kolektif hafızaları baskı altındaki azınlık grupların talepleri ya da nazizm, faşizm gibi totaliter ideolojileri benimseyen grupların revizyonist söylemleri ile çarpışmaktadır. Bu çerçevede, kolektif belleğe doğrudan yönelen bu düzenlemelerin devletler ve bireyleri daha çok karşı karşıya getirmesi ile uluslararası insan hakları yargı mercilerinin sorumluluğu artmakta ve bu düzenlemelerin insan hakları ile ilişkisinin değerlendirilmesi zaruriyeti doğmaktadır. Bu doğrultuda, çalışmada öncelikle kolektif bellek kavramı üzerinde durulacak, daha sonra belleğin insan hakları hukuku ile ilişkisi irdelenecek, bu esnada uluslararası yargı organlarının ilgili kararları değerlendirilecektir
Kolektif bellek bellek kanunları hakikat tarihsel revizyonizm ifade özgürlüğü
This study aims to provide a descriptive framework for the relationship between law and memory in general. The memory boom process that started and continued has gained momentum in the field of law recently. Developments in this area point to an intense effort to establish the truth regarding the past by law. However, this established truth collides with the demands of minority groups whose own collective memories are under pressure for a long time or revisionist discourses of groups that adopt totalitarian ideologies such as nazism or fascism. In this framework, the responsibility of international human rights bodies increases with the fact that these regulations, which are directed towards collective memory, confront states and individuals more, and thus it is necessary to evaluate the relationship between these regulations and human rights. In this regard, firstly, the concept of collective memory will be emphasized in the study, thereafter the relationship of memory with human rights law will be examined, while the relevant decisions of international judicial bodies will be evaluated
Collective memory memory laws truth historical revisionism freedom of expression
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Research Article |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Haziran 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 37 |