The fundamental conditions for a life befitting human dignity are justice, equality, respect for rights, and adherence to all these principles. While the meanings attributed to these concepts—which establish and reinforce interpersonal relations—may vary across societies or over time, they nonetheless constitute the foundational norms of life in every community. Within this framework, the Ottoman administrative tradition attached great importance to justice and established a trustworthy judicial system based on fairness, headed by judges (qadis) in every district. Owing to the fair adjudication system shaped by qadi courts, a significant portion of the non-Muslim population, in addition to the Muslim subjects, preferred to resolve their disputes according to Islamic legal principles.
This study aims to provide information about the judicial procedures of qadi courts by examining selected şer‘iyye (Islamic court) records. It explores how legal matters brought before these courts were prosecuted, the procedural methods followed in resolving disputes, how justice was ensured, and how the local populace benefited from the judicial services of these courts. The study also reveals that certain legal interpretations, which are today regarded as universally valid and absolute, were not always applied in the same manner across all contexts and locations. Furthermore, the research demonstrates that, in addition to witness testimony and public recognition—both of which were essential for identifying crimes and criminals in qadi courts—any form of evidence that aided in proof, such as clues, traces, signs, forensic findings, or expert opinions, were also utilized in judicial proceedings. Notably, the study finds that investigations of cases that seriously disrupted public order or involved broader communal interest were often conducted in the presence of high-ranking provincial military officials or their representatives.
İnsana yaraşır bir hayatın temel şartları; adalet, eşitlik, hakka saygı ve tüm bunlara riayettir. Her toplumda, insan ilişkilerini kuran ve pekiştiren bu kavramlara yüklenen anlamlar toplumdan topluma ya da zamana göre farklılaşabilmektedir. Ancak bu kavramlar her toplumda hayatın en temel kaidelerini oluşturmaktadır. Bu çerçevede Osmanlı yönetim geleneğinde adalete büyük bir ehemmiyet verilmiş ve her kazada kadıların başında bulunduğu adalete dayalı güvenilir bir yargı sistemi oluşturulmuştur. Kadı mahkemelerinin oluşturduğu adil yargılama sistemi sayesinde Müslüman ahalinin dışında Gayrimüslim ahalinin önemli büyük bir kısmı da kendi aralarındaki problemli konuları çözmek için İslami hükümlerle yargılanma yolunu tercih etmiştir. Yapılan bu çalışmayla da bir kısım şer’iye sicili defterlerinden yola çıkılmak suretiyle kadı mahkemelerinin yargılama yöntemleri hakkında bilgi verilmiştir. Böylece bu mahkemelere getirilen sorunların ne şekilde kovuşturulduğu, mahkemelerce anlaşmazlıklara getirilen çözümlerde takip edilen usullerin neler olduğu ile bu mahkemelerde adaletin nasıl sağlandığı ve ahalinin bu mahkemelerin olanaklarından nasıl istifade ettiği gibi soruların cevaplarına yer verilmiştir. Bununla birlikte çalışmada bugün mutlak ve kesin bilgi olarak genel kabul gören bir kısım yargıların her zaman her yerde aynı şekilde uygulanmadığı sonucuna da ulaşılmıştır. Öte yandan yapılan çalışmayla kadı mahkemelerinde zamanın imkânlarından hareketle suçu ve suçluyu tespit etmek amacıyla yargılamada kabul gören ve etkili olan şahit beyanı ile toplumun tanıklığının dışında günümüzde olduğu gibi ispata yardım eden her türlü ipucu, iz veya işaret ya da kriminal bulgular ve bilirkişi görüşünün kullanıldığı görülmüştür. Yine özellikle toplum düzenini derinden sarsan ve kamuyu ilgilendiren soruşturmaların genelde taşranın üst düzey askeri yetkililerinin veya bunları temsil eden kişilerin huzurunda gerçekleştiği yapılan çalışmada tespit edilmiştir.
| Birincil Dil | Türkçe |
|---|---|
| Konular | İslam Hukuku |
| Bölüm | Makaleler |
| Yazarlar | |
| Erken Görünüm Tarihi | 15 Temmuz 2025 |
| Yayımlanma Tarihi | 20 Temmuz 2025 |
| Gönderilme Tarihi | 11 Şubat 2025 |
| Kabul Tarihi | 2 Mayıs 2025 |
| Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 11 Sayı: 2 |
İhya Uluslararası İslam Araştırmaları Dergisi, 2017'den bu yana TR DİZİN ULAKBİM tarafından taranmaktadır.
![]()