Ülkemiz hayvancılık sektörünün önemli
sorunları; mevcut besi hayvanları için yeterli ve dengeli beslenme
sağlanamaması, hayvanların otlayacağı çayır-mera alanlarının yeterli düzeyde
olmaması ve tarla bitkileri ekiliş alanları içerisinde yem bitkilerinin az yer
kaplaması olarak sayılabilir. Yüksek adaptasyon kabiliyetine sahip
baklagillerle buğdaygiller karışık olarak yetiştirilmesi bu sorunların giderilmesinde
alternatif çözüm olabilmektedir. Bu karışım sayesinde hem yüksek verim
alınabilmekte hem de hayvanlar için kaliteli yem üretilmesi sağlanabilmektedir.
Soya
silaj olarak değerlendirilmesinde saf olarak kullanımından ziyade bazı sıcak
iklim tahıllarından mısır, sorgum veya sudan otu gibi bitkilerle karışım
halinde yetiştirilmesi daha uygundur. Bunun nedeni, soya silajının saf olarak
hayvanlar tarafından tercih edilmemesidir. Soya silajı, diğer baklagil yem
bitkilerinden oluşan silajların besin madde içerikleriyle karşılaştırıldığında
soya silajının ADF düzeyinin (292 g/kg), bezelye (313 g/kg) ve bakladan (312
g/kg) düşük miktarda olduğunu; soya silajının ham protein oranın (197 g/kg),
bezelye silajından yüksek (178 g/kg), bakla silajından düşük (222 g/kg) miktarda
olduğu yapılan çalışmalarda belirtilmiştir.
Dünyada,
soya küspesi büyükbaş ve küçük hayvanların beslenmesi, kanatlı endüstrisiyle
pet hayvanlarının beslenmesinde için önemli protein kaynağıdır. Soya küspesi, taneden
yağın çeşitli işlemlerle çıkarılması sonrasında kalan kısmın öğütülmesiyle elde
edilir. Kolay ulaşılabilen, lezzetliliği fazla; lisin, metionin ve trionin açısından
zengin olan içeriği zenginleştirilmiş soya küspesi, kıymetli bir protein
hammaddesidir.
Ülkemiz hayvancılık sektörünün önemli
sorunları; mevcut besi hayvanları için yeterli ve dengeli beslenme
sağlanamaması, hayvanların otlayacağı çayır-mera alanlarının yeterli düzeyde
olmaması ve tarla bitkileri ekiliş alanları içerisinde yem bitkilerinin az yer
kaplaması olarak sayılabilir. Yüksek adaptasyon kabiliyetine sahip
baklagillerle buğdaygiller karışık olarak yetiştirilmesi bu sorunların giderilmesinde
alternatif çözüm olabilmektedir. Bu karışım sayesinde hem yüksek verim
alınabilmekte hem de hayvanlar için kaliteli yem üretilmesi sağlanabilmektedir.
Soya
silaj olarak değerlendirilmesinde saf olarak kullanımından ziyade bazı sıcak
iklim tahıllarından mısır, sorgum veya sudan otu gibi bitkilerle karışım
halinde yetiştirilmesi daha uygundur. Bunun nedeni, soya silajının saf olarak
hayvanlar tarafından tercih edilmemesidir. Soya silajı, diğer baklagil yem
bitkilerinden oluşan silajların besin madde içerikleriyle karşılaştırıldığında
soya silajının ADF düzeyinin (292 g/kg), bezelye (313 g/kg) ve bakladan (312
g/kg) düşük miktarda olduğunu; soya silajının ham protein oranın (197 g/kg),
bezelye silajından yüksek (178 g/kg), bakla silajından düşük (222 g/kg) miktarda
olduğu yapılan çalışmalarda belirtilmiştir.
Dünyada,
soya küspesi büyükbaş ve küçük hayvanların beslenmesi, kanatlı endüstrisiyle
pet hayvanlarının beslenmesinde için önemli protein kaynağıdır. Soya küspesi, taneden
yağın çeşitli işlemlerle çıkarılması sonrasında kalan kısmın öğütülmesiyle elde
edilir. Kolay ulaşılabilen, lezzetliliği fazla; lisin, metionin ve trionin açısından
zengin olan içeriği zenginleştirilmiş soya küspesi, kıymetli bir protein
hammaddesidir.
Konular | Ziraat Mühendisliği |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri (Research Article) |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 20 Mart 2018 |
Gönderilme Tarihi | 28 Kasım 2017 |
Kabul Tarihi | 13 Aralık 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 1 Sayı: 1 |
Manuscript Submission