Intertextuality invites a conversational dialogue between two “texts.” One of the 20th century’s major works of fiction is Camus’ The Stranger, a novel where a French Algerian kills an Arab and is executed for it. For many years, Meursault, the protagonist of this novel, beguiled readers with his absurd-like act of murder. But neither Meursault nor his Western-reading audience ever took much notice of his victim .In Kamel Daoud’s 2014 novel The Meursault Investigation, the brother of the slain Arab that Meursault has killed reclaims the narrative of this event, and in so doing, challenges the assumption of the murder being an absurd act. Daoud’s novel becomes a dialogue with the text that gave birth to his story. Daoud’s novel, however, is more than just a parody, reaction, or homage to Camus’ The Stranger. The readers of The Meursault Investigation will inevitably “re-read” Camus’ text from Daoud’s perspective. Mikail Bahktin said: “The language of the novel is systems of languages that mutually and ideologically inter animate each other”. That inter animation gets wider scope when it becomes a dialogue between two inter- related, texts, The Stranger and The Meursault Investigation. In this work, we are going to analyze how these two texts and cultures approached, interpreted and imagined each other via the dialogism and rewriting.
Kaynağını postmodernizm ve yapısökümcülükten alan ve Mikhail Bakhtin’in söyleşimcilik düşüncesinden hareketle, 1960 yılında Julia Kristeva tarafından kuramlaştırılan “metinlerarasılık”, bütün metinlerin, öncekilerini yeniden ürettiği noktasında birleşir. Albert Camus’nun 1942 yılında yayımlanan Yabancı adlı romanını kendisine çıkış noktası olarak ele alan Kamel Daoud, 2014 yılında yayımlanan Meursault Karşı Soruşturma adlı romanında kültürel ve kimlik farklılıklarına dikkat çeker. Daoud, içinde bulunduğu dönemin tarihi ve kurgusal gerçeklikleriyle Camus'nün romandaki gerçeklikleri iç içe geçiren ve metinlerarası özellikler taşıyan bir yapıt ortaya koyar. Camus’nün romanında Meursault'un öldürdüğü Arab'ın kardeşi olan anlatıcı, Camus’nün yapıtını yeniden ele alma isteğinden, karşı öneriler sunmaktan ve bugünkü Cezayir'in günlük hayatından bahseder. Yapıtta sıklıkla Doğu-Batı imgesi, bu iki kültürün karşılaşması, sentezi, uyumu/ uyumsuzluğu, genellikle de çatışmasına rastlanır. Roman hem benzerlik bildiren ifadelerle, hem de sürekli farklılıklardan söz eden söylemlerle örülüdür. Bu çalışmada, yazarın, metinlerarası ilişkiler ve postmodernizmde dikkat çeken yenidenyazma ve söyleşimcilik yoluyla, yapıtına nasıl yeni bir varoluş kazandırdığı, durum ve kahramanlar arasında var olan ortak noktaları dönüştürerek günümüz toplumunun karmaşık ve çoksesli dünyasını nasıl yansıttığı ve iki metin arasında nasıl bir söyleşimsel dil geliştirdiği gösterilmeye çalışılacaktır.
Kamel daoud camus söyleşimcilik yenidenyazma metinlerarasılık
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Türk Dili ve Edebiyatı (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Eylül 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Cilt: 5 Sayı: 3 |