Goethe’nin 18. yüzyılın ilk yarısında, ulusal edebiyatların güçlenerek kendi zenginliklerini taşıyacağı evrensel bir atmosfer gibi
tasarladığı Dünya edebiyatı kavramı, bugün küreselleşme paradigması içerisinde konuşulur hâle geldi. Artık, pek çok
edebiyatçı, eserlerini oluştururken bu küresel atmosferi göz önünde bulunduruyor. Postmodernizm başta olmak üzere etkili
olan akımlar, iletişim ve çeviri olanaklarının hızlanması, birçok yazarı dünya ölçeğindeki okura seslenen; salgın, ekoloji, küresel
ısınma, göç, kimlik krizi, azınlıklar, Doğu-Batı, kültürel etkileşim gibi izlekler etrafında kurgulanan eserler üretmeye yöneltiyor.
Elbette bu izleklerin arkasındaki ana yönsemenin de distopya olduğu aşikâr. Bir bakıma küreselleşmenin tarihi aynı zamanda
distopyanın da tarihi olarak değerlendirilebilir. İşte, küresel edebiyatın distopyayla kesiştiği en önemli eserlerden biri, Margaret
Atwood’un Antilop ve Flurya adlı romanı. Kanadalı yazar Margaret Atwood, bu romanında bahsi edilen iki kavram
çerçevesinde çeşitli temaları irdelerken hem küresel romanın hem de distopya türünün imkânlarını zenginleştiriyor. Neticede
bu çalışma, Margaret Atwood’un Antilop ve Flurya adlı eserini küresel romandaki distopik tahayyül nosyonu üzerinden
incelemeyi amaçlıyor.
The concept of world literature, which Goethe designed as a universal atmosphere in which national literatures would grow
stronger and carry their own riches, has become understood within the paradigm of globalization today. Now, many writers
consider this global atmosphere when creating their works. Movements such as postmodernism, the acceleration of
communication and translation opportunities lead many authors to produce works based around the world-wide audience such
as epidemic, ecology, global warming, migration, identity crisis, minorities, East-West, cultural interaction. No doubt, it is
obvious that the main orientation behind these themes is dystopia. Because the history of globalization can also be considered
as the history of dystopia. For this reason, one of the main problems of globalizing literature is to warn humanity against this
evil course. Here, one of the most important works of global literature intersecting dystopia is Margaret Atwood's novel
Antelope and Flurya. Canadian writer Margaret Atwood enriches the possibilities of the global novel while examining various
themes within the framework of the two concepts mentioned in this novel. She also responds to criticism of the postcapitalist
era for the global novel by putting aside literary and aesthetic concerns and producing it with the logic of “bestseller”. On the
other hand, it gives the narrative tradition, which stretches from Utopia to dystopia, “the ustopia style”, which is a synthesis of
both trends. After all, this work seeks to examine Margaret Atwood's Antelope and Flurya through the notion of dystopian
imagination in the global novel.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Türk Dili ve Edebiyatı (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Eylül 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 8 Sayı: 3 |