The Soviet Union dissolved in December 1991, and George Bush declared that the United States of America (USA) was a superpower with the “New World Order”. Then, Bill Clinton from the Democratic Party was elected president. Clinton forged a roadmap in accordance with the requirements of the New World Order. Bush administration embraced realist parameters. Contrary to this approach, Clinton pursued idealist policies on security and terror. Clinton regarded it as a transition from “hard power” to “soft power” on the axis of international organizations, allies, and other states. In this context, since the Gulf War that started in August 1990, Turkey-USA relations have been maintained with the understanding of a “common ally”. They have progressed within the framework of “close cooperation” during the Clinton era. Turkey’s active role in the Iraq War and its siding with the USA within North Atlantic Treaty Organization (NATO) brought the relations to a “strategic partnership” level, although some sections did not accept it. This study aims to evaluate the positions of Turkey and the USA during the presidency of Clinton through making foreign policy analysis in line with the realist constructivist analytical perspective.
1991 yılı Aralık ayı itibariyle sona eren Soğuk Savaş sürecinin akabinde George Bush, Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) süper güç olarak “yeni dünya düzeni” içerisinde yerini alacağını belirtmiştir. Bush dönemi sonrası, Demokrat Parti adayı olarak başkan seçilen Bill Clinton, yeni düzen dizaynının gereklilikleri çerçevesinde, bir yol haritası oluşturmuştur. Realist parametreler ile hareket etmiş olan Bush yönetiminin aksine Clinton göreve gelir gelmez, güvenlik ve terör politikaları konusunda idealist bir bakış açısıyla hareket edileceğine dikkat çekmiştir. Clinton bu durumu, uluslararası örgütler, müttefikler ve diğer devletler ekseninde “sert güç”ten “yumuşak güç”e geçiş olarak değerlendirmiştir. Bu bağlamda, 1990 yılı Ağustos ayında başlayan Körfez Savaşı’ndan itibaren ortak müttefik anlayışıyla sürdürülen Türkiye-ABD ilişkileri, Clinton dönemi ile birlikte yakın işbirliği hedefli olarak ilerlemiştir. Türkiye’nin, Irak Savaşı sırasında oynadığı etkin rol ve Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) kapsamında ABD’nin yanında yer alması, Clinton dönemi itibariyle ilişkileri, kimileri tarafından kabul görmüş olmasa da “stratejik ortaklık” boyutuna taşımıştır. Çalışma, Clinton’un başkanlık dönemi içerisinde, Türkiye ile ABD’nin birbirlerine karşı aldıkları pozisyonu, dış politika analizleri üzerinden, realist konstrüktivist analitik bakış açısı doğrultusunda değerlendirmeyi amaçlamıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2022 |
Gönderilme Tarihi | 27 Temmuz 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 15 Sayı: 1 |
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Bu sitedeki eserler Creative Commons Attribution 4.0 International license ile lisanslanmıştır.
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------