20. Yüzyılda Kırgız tarihinin önemli bir aşamasını oluşturan Sovyetler Birliği dönemi aynı zamanda sahne sanatlarının da gelişme gösterdiği bir dönemdir. Bale, opera ve tiyatro eserlerinin repertuarı Rusya’dan gelen koreograflar tarafından belirlenmiş ve klasik eserler icra edilmiştir. 1937 yılında ilk kez Kırgız Müzik ve Drama Tiyatrosu sahnesinde icra edilen müzikal drama “Altın Kız”ın basit ve sade müziğinde halk melodilerini çağdaş müzikle birleştiren besteciler karakteristik ulusal şarkıları kullanarak orijinal melodiler üretmişlerdir. Koreograf Holfin’in Kırgızistan’ın kırsal bölgelerinde yaptığı saha araştırmalarının verdiği ilham ile icra edilen ‘Ayçürök’ operası ile ilk defa Kırgız milli karakteri ve rengi sahneye taşınmıştır. Böylece ilk Kırgız operası Ayçürök ile Kırgız halk oyunları, yerel ritüelleri, günlük hayat rutinleri, kostüm ve müzikleri temelinde oluşturulan, günümüzde anladığımız şekliyle Kırgız halk dansları ortaya çıkmıştır. Daha sonra devlet eliyle kurulan Halk Dansları Topluluğu sadece Kırgız danslarını değil tüm Sovyetler Birliği’ndeki ülkelerin danslarını da repertuarına dahil etmiştir. Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla birlikte Halk Dansları Topluluğu repertuarında Kırgız milli danslarının ağırlık kazandığı “Akmaral” isimli dans topluluğuna dönüşmüştür. Bu yeni dönemde genelde amatör gençlerin katılımıyla kurulan bir çok milli dans topluluğu kurulmuştur. Günümüzde halk dansı toplulukları ekonomik amaçla da kurulmaya başlanmıştır. Bu durum ise halk danslarının niteliklerinde bazı değişimlere neden olmaktadır. Kırgız halk danslarının en büyük problemleri arasında akademik ilgiyi göremeyişi ve yetişmiş eğitimcilerin sayısındaki yetersizliktir.
20. Yüzyılda Kırgız tarihinin önemli bir aşamasını oluşturan Sovyetler Birliği dönemi aynı zamanda sahne sanatlarının da gelişme gösterdiği bir dönemdir. Bale, opera ve tiyatro eserlerinin repertuarı Rusya’dan gelen koreograflar tarafından belirlenmiş ve klasik eserler icra edilmiştir. 1937 yılında ilk kez Kırgız Müzik ve Drama Tiyatrosu sahnesinde icra edilen müzikal drama “Altın Kız”ın basit ve sade müziğinde halk melodilerini çağdaş müzikle birleştiren besteciler karakteristik ulusal şarkıları kullanarak orijinal melodiler üretmişlerdir. Koreograf Holfin’in Kırgızistan’ın kırsal bölgelerinde yaptığı saha araştırmalarının verdiği ilham ile icra edilen ‘Ayçürök’ operası ile ilk defa Kırgız milli karakteri ve rengi sahneye taşınmıştır. Böylece ilk Kırgız operası Ayçürök ile Kırgız halk oyunları, yerel ritüelleri, günlük hayat rutinleri, kostüm ve müzikleri temelinde oluşturulan, günümüzde anladığımız şekliyle Kırgız halk dansları ortaya çıkmıştır. Daha sonra devlet eliyle kurulan Halk Dansları Topluluğu sadece Kırgız danslarını değil tüm Sovyetler Birliği’ndeki ülkelerin danslarını da repertuarına dahil etmiştir. Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla birlikte Halk Dansları Topluluğu repertuarında Kırgız milli danslarının ağırlık kazandığı “Akmaral” isimli dans topluluğuna dönüşmüştür. Bu yeni dönemde genelde amatör gençlerin katılımıyla kurulan bir çok milli dans topluluğu kurulmuştur. Günümüzde halk dansı toplulukları ekonomik amaçla da kurulmaya başlanmıştır. Bu durum ise halk danslarının niteliklerinde bazı değişimlere neden olmaktadır. Kırgız halk danslarının en büyük problemleri arasında akademik ilgiyi göremeyişi ve yetişmiş eğitimcilerin sayısındaki yetersizliktir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Kuzey-Batı (Kıpçak) Türk Lehçeleri ve Edebiyatları, Türk Dünyası Çalışmaları |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Ağustos 2023 |
Gönderilme Tarihi | 14 Ağustos 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 5 Sayı: 10 |