Bireyin kendisine ve başkalarına yönelik algısının oluşumunda, toplumsal dünyada kurduğu sayısız özneler-arası ilişkinin etkisinin olduğu değerlendirilmektedir. Bu algı, hem varoluşsal olarak ait olduğu gruplar hem de ilgililik alanlarına göre gönüllü üyesi bulunduğu topluluklarla etkileşim neticesinde biçimlenir. Bu çalışmanın amacı, fenomenoloji ve sembolik etkileşimcilik perspektiflerinden yola çıkarak, bireyin gündelik yaşam dünyası ve deneyimlerinin toplumsal dünyadaki iletişim ve sunuma olan etkilerini incelemektir. Literatürde referans alınan yazarların sunduğu kavramsal ve kuramsal çerçeveye dayanarak derlenen çalışmanın, iletişimin çok boyutlu ve karmaşık yapısını anlamaya katkı sunması hedeflenmektedir. Bu doğrultuda, çoğunlukla Alfred Schutz’un fenomenolojik sosyoloji bağlamında tanımladığı yaşam dünyası ve ilişkili kavramları ele alınmıştır. Edmund Husserl’in yaşam dünyası kavramı, Jürgen Habermas’ın yaşam dünyası ile sistem dünyası ve yorumlama kalıpları, Max Weber’in tipleştirme ve ideal tip ile sembolik etkileşimin önemli temsilcilerinin toplumsal dünyada iletişim ve sunuma dair görüşlerine değinilmiştir. Farklı perspektifler bir araya getirilerek iletişimin bireysel ve toplumsal boyutları arasındaki karmaşık ilişkinin kapsamlı bir şekilde ele alınması amaçlanmıştır. Bu zeminde çalışıldığında, gündelik yaşam dünyasında bireyin deneyimlerinin toplumsal dünyada iletişim ve sunum üzerinde belirleyici bir role sahip olduğu ortaya çıkmaktadır.
It is considered that the numerous intersubjective interactions an individual engages in within the social world have a significant impact on the formation of their self-perception and perception of others. This perception is formed through interactions with both groups to which individuals are innately attached and communities that they voluntarily join based on their areas of interest. The aim of this study is to examine the impact of everyday life experiences on communication and presentation in the social world, drawing on the perspectives of phenomenology and symbolic interactionism. The study seeks to contribute to the understanding of the multidimensional and complex nature of communication, based on the conceptual and theoretical framework provided by the authors referred to in the literature. In this context, the concept of the life-world, as defined by Alfred Schutz within the framework of phenomenological sociology, and related concepts are primarily discussed. Additionally, Edmund Husserl's concept of the life-world, Jürgen Habermas's distinctions between life-world and system-world along with patterns of interpretation, Max Weber's typification and ideal types, and the views of prominent representatives of symbolic interactionism are examined in relation to communication and presentation in the social world. By integrating these diverse perspectives, the study aims to comprehensively address the complex relationship between the individual and social dimensions of communication. When considered in this context, it becomes evident that an individual's experiences in their everyday life-world play a decisive role in shaping communication and presentation within the social world.
Phenomenology Life-world Stock of Knowledge Typification Communication
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İletişim Çalışmaları, İletişim Kuramları |
Bölüm | İnceleme Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 24 Kasım 2024 |
Gönderilme Tarihi | 23 Şubat 2024 |
Kabul Tarihi | 30 Eylül 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Sayı: 68 |