Thousands of people lost their lives as a result of the earthquakes centred in Kahramanmaraş, Turkey on 6-7 February. The use of social media during disasters has become increasingly important and has been increasingly adopted both in Turkey and worldwide. However, alongside its benefits, social media also poses challenges, such as the spread of disinformation. This study aims to explore the experiences of students enrolled in the ‘Media and Ethics’ course regarding social media and disinformation during the earthquake. Semi-structured interviews were conducted with 40 students. The purposive sampling method was used, and the collected data were analysed through thematic analysis. The results indicate that X was the most frequently used platform during the Kahramanmaraş earthquake, and that disinformation increased on social media, misleading participants. Participants employed their own verification mechanisms to check the accuracy of the news. It is essential to develop effective public policies and conduct further research to prevent disinformation, particularly on social media.
Natural Disasters Earthquake Social Media Disinformation News
6-7 Şubat’ta Kahramanmaraş merkezli gerçekleşen depremler sonucunda binlerce insan hayatını kaybetmiştir. Afetlerde sosyal medyanın kullanımı giderek daha fazla önem arz etmeye başlamış ve hem yurt dışında hem yurt içinde yaşanan tüm afetlerde sosyal medya kullanımı giderek artmıştır. Ancak sosyal medya tüm olumlu özelliklerinin yanında dezenformasyon yayma gibi olumsuz özellikleri de barındırmaktadır. Bu çalışmanın amacı söz konusu deprem süresinde haberleşen “Medya ve Etik” dersi almış olan öğrencilerin sosyal medya ve dezenformasyona yönelik deneyimlerinin ortaya konmasıdır. Bu temel amaç doğrultusunda 40 öğrenciyle yarı yapılandırılmış görüşme gerçekleştirilmiştir. Çalışmada amaçlı örneklem alma yöntemi kullanılmış ve toplanan veriler betimsel analiz yöntemi ile analiz edilmiştir. Çalışmanın sonucuna göre Kahramanmaraş depremi sırasında en çok X kullanılmış, sosyal medyada dezenformasyon artış göstermiş ve katılımcıların yanlış yönlendirilmelerine neden olmuştur. Katılımcılar haberleri teyit etmek için kendi teyit mekanizmalarını kullanmışlardır. Kamu politikalarında dezenformasyonu önleme adına çeşitli düzenlemelerin yapılması ve özelikle sosyal medyaya ilişkin daha fazla araştırma gerçekleştirilmesi hayati önem arz etmektedir.
Etik Kurul İzin Belgesi ektedir.
Destekleyen bir kurum yoktur.
| Birincil Dil | Türkçe |
|---|---|
| Konular | İletişim Çalışmaları, İnternet |
| Bölüm | Araştırma Makalesi |
| Yazarlar | |
| Yayımlanma Tarihi | 24 Kasım 2025 |
| Gönderilme Tarihi | 7 Mayıs 2025 |
| Kabul Tarihi | 5 Eylül 2025 |
| Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Sayı: 71 |