بعد انتهاء الحرب الباردة بدأت في السياسة الدولية تغياتٌ مهمَّة جذرية، منها أنَّه قد تمّ استخدام مصطلح صدام الحضارات كواحدٍ من أهمِّ وسائل التعبي عن الصراع بين الغرب والشرق، وذلك بإقامة الإسلام كعدو محُارَب مقام الشيوعية، إنَّ الخوف من الإسلام، والتركيز الذي تمّ إجراؤه اليوم عليه في الغرب وفي مناطق أخرى من العالم جعل هذه القضية أكثر أهميَّة، فالمستشرقون الغربيون يزعمون أنّ محم دا ليس نب يا ويصوّرونه كإرهابي عنيف وشهواني، ويدَّعون بأنّه نشر الإسلام بالسيف، وينتقدونه بالإشارة إلى بعض الآيات القرآنية والأحاديث المجتزأة من سياقها، فمن الواضح أنَّ الآيات والأحاديث التي يشيون إليها تخضع للفهم اللّفظيّ للنصوص بطريقةٍ خاصّةٍ بغضِّ النّظر عن السياق التاريخيّ والقِيَم الثقافية التي وردت فيها
With the end of the Cold War, while international policy was the scene of significant changes, Islam was substituted as the most important enemy, instead of communism, and the theory of the Clash of Civilizations was used as one of the most important means for advocating conflict between the West and Muslims. Today, Islamophobia in the West and in other parts of the world and the analyses made has brought up this issue as an even more important one. The Western Orientalists allege that the claim that Muhammad was not a prophet and spread Islam by sword, portraying him as a terrorist, violent and lustful person. In these claims, they refer to some verses of the Qur'an and Hadith and criticize them. It is seen that they subject the verses and Hadiths referred to as a specific method and a literal interpretation. In addition, it can be said that criticisms are directed towards the Prophet without reference to the difference between the historical context and cultural codes.
Soğuk Savaş’ın sona
ermesi ile birlikte uluslararası politika önemli değişimlere sahne olurken
İslam, komünizm yerine en önemli düşman olarak ikame edilerek, Medeniyetler
Çatışması tezi, Batı ile Müslümanlar arasında çatışmayı savunan en önemli
araçlardan biri olarak kullanıldı. Günümüzde
Batı'da ve dünyanın diğer bölgelerinde oluşan İslamofobi ve yapılan analizler
bu konuyu daha da önemli hale getirmiştir. Batılı müsteşrikler Hz. Muhammed’in
peygamber olmadığı ve İslam’ı kılıçla yaydığını iddia etmekte onu terörist,
şiddet yanlısı ve şehvet düşkünü olarak resmetmektedirler. Bu iddialarında bazı
Kur’an ayetlerine ve hadislere atıfla onu eleştirmektedirler. Atıf yaptıkları ayet
ve hadisleri, tikel yöntemle ve lafzi yoruma tabi tuttukları görülür. Ayrıca
tarihi bağlam ve kültür kodları farkı dikkate alınmadan bu yorumlara dayanarak Hz.
Peygamber’e eleştiriler yöneltildiği söylenebilir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | MAKALELER |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Aralık 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Sayı: 6 |
İlahiyat Akademi Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.