The resolution of similar cases according to the same or similar general rules is very important in terms of stability in legal understanding and practice. In this respect, universal rules (basic rules) contribute to the development of legal logic. As of the history of Islamic law, practices and legal works that are the product of this logic
have been encountered since the early periods. An important part of these rules are either taken directly from
the Ḳur'ān and Ḥadīt̲h̲ or they have emerged as the common meaning of the texts. However, these basic rules
were subject to a legalization for the first time and comprehensively through Med̲j̲elle-yi Aḥkām-i̊ ʿAdliyye.
These were arranged within the framework of the first hundred articles of the Med̲j̲elle, which can be accepted
as the most important national code of the Ottomans. Among these, one of the important components of the
compensation law in Article 91;"legal permissibility (cevāz-ı şerʿî) does not create liability." is included. After
emphasizing the importance of remedying the damage and the consequences of the tortious act in different
articles, it concisely regulates the relationship between the legal permissibility and the compensate of the
damage, which is among the reasons for legality. Instead of being directly applied in courts, universal rules
have a guiding and opinion-forming effect for judges, practitioners and lawyers.
Islamic Law Universal Rules Compensation Illicit Permissible
Birbirine benzeyen meselelerin aynı yahut benzer genel önermelere göre çözümlenmesi hukuki anlayışta ve
uygulamada istikrar açısından oldukça önemlidir. Bu açıdan külli (temel) kâideler hukuk mantığının gelişmesine
katkı verirler. İslâm hukuk tarihi itibariyle bu mantığın ürünü olan uygulama ve hukuki eserlere erken dönemlerden itibaren rastlanır. Bu kâidelerin önemli bir kısmı Kur’an-ı Kerim ve Hadis-i Şeriflerden ya doğrudan alınmış
veya bazı nasların ortak anlamı olarak ortaya çıkmışlardır. Ancak bu temel önermelerin bir kanunlaştırmaya
konu oluşu ilk defa ve kapsamlı olarak Mecelle-i Ahkâm-ı Adliye vasıtasıyla olmuştur. Osmanlının en önemli
milli kanun kodu kabul edilebilecek olan Mecelle’de ilk yüz maddesi çerçevesinde bunlar düzenlenmiştir. Bunlar
arasında 91’inci maddede tazminat hukukunun önemli bileşenlerinden olan; “Cevâz-ı şer'î ḍamâna münafidir”
kâidesi yer alır. Mecelle, zararın giderilmesinin arz ettiği öneme ve haksız fiilin sonuçlarına farklı maddelerinde
vurgu yaptıktan sonra hukuka uygunluk sebepleri arasında yer alan, hukukun cevaz vermesi ile zararın giderilmesi ilişkisini bu maddede veciz bir şekilde düzenlemiştir. Külli kâideler mahkemelerde doğrudan uygulanmak
yerine hâkimlere, uygulayıcılara ve hukuk insanlarına yol gösterici, kanaat oluşturucu etkiye sahiptirler.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2022 |
Gönderilme Tarihi | 13 Nisan 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 |