İslam Medeniyeti Araştırmaları Dergisi Cilt 3/Sayı 1, Haziran 2018 sayısında yayımlanan “Gazzâli’de Bilginin Mahiyeti Sorunu" başlıklı ve https://doi.org/10.20486/imad.434589 DOI numaralı makalede yazarın talebi ve yayın kurulunun olumlu görüşü üzerine aşağıdaki düzelmelerin yapılması uygun görülmüştür: Yazarın Notu Derginizin Cilt 3/Sayı 1, Haziran 2018 sayısında yer alan “Gazzâli’de Bilginin Mahiyeti Sorunu” başlıklı yayınımda aşağıdaki değişiklikleri yapmak istiyorum: Sayfa 5’te * işaretli dipnota yer alan “Makale Gönderilme Tarihi: 18.04.2018/ Makale Kabul Tarihi: 22.06.2018” ifadesine “Bu makale Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü̈’nde 2017’de tamamladığım Seyyid Şerîf Cürcânî’de Zihnî Varlık başlıklı doktora tezine dayalı olarak kaleme alınmıştır.” ifadesinin eklenmesini istiyorum.
İslam
düşünce tarihinde İbn Sina’dan sonraki süreçte kavramsal-teorik düzlemde gerçekleşen
değişim ve dönüşümün izini süren çalışmalarda bir şekilde Gazzâlî’ye (ö.
505/1111) atıf yapılması kaçınılmazdır. Gazzâlî’nin Meşşâî felsefeye yönelik
meydan okumasının varlık (ontoloji), insan (psikoloji) ve bilgi (epistemoloji) açısından
müteahhirîn dönemi kelam düşüncesine miras bıraktığı üç önemli tartışma konusu
vardır: Nedensellik, soyut nefs ve zihnî varlık. Soyut nefs görüşünün kelam
düşüncesinin bir parçası haline gelmesi, bilgi teorisinin de doğal olarak bu değişimden
payını alıp almadığı sorusunu akla getirmektedir. Gazzâlî’nin, nefs
teorisindeki dönüşümü bilgi teorisine taşıyıp taşımadığı sorusunu eksene alan
bu makale iki iddiayı temellendirme amacı taşımaktadır: ı. Nefsin mücerred bir
cevher olduğu fikrini kabul eden Gazzâlî’nin düşüncesini, salt kavramsal
çerçeveyi dikkate alarak teknik anlamda zihnî varlığa referansla sorgulamak mümkün
değildir. ıı. Bilginin tanımı söz konusu olduğunda, Gazzâlî’nin kullandığı
kavramlar onun mana (misal) teorisini kabule yakın durduğu izlenimini vermektedir.
Diğer taraftan bilginin zatî cins ve faslı içeren bir tanımını yapmanın çok zor
olduğu görüşünü benimsemesi itibarıyla Gazzâlî, bilgiyi bir tür ‘inkişaf’
olarak gören yaklaşımı tercih etmektedir. Bu bağlamda önce Gazzâlî’nin soyut
nefs teorisiyle ilgili tavrı ortaya konulacak, ardından bilgi ve tümeller
sorunu bağlamında söz konusu iddialar temellendirilecektir.
The article titled "al-Ghazālī on the Ontological Nature of Knowledge" and numbered https://doi.org/10.20486/imad.434589 published in the Journal of Islamic Civilization Studies Vol 3/Issue 1, June 2018, the following corrections should be made upon the request of the author and the positive opinion of the editorial board: Author’s Note I would like to make the following changes to my publication titled " al-Ghazālī on the Ontological Nature of Knowledge " in the Volume 3/Issue 1, June 2018 of your journal. I would like to add the phrase "Article Submission Date: 18.04.2018 - Article Acceptance Date: 22.06.2018" in the footnote marked * on page 5 with the phrase "This article was written based on the doctoral thesis titled "Sayyid Sharīf al-Jurjānī on Mental Existence” which I completed in 2017 at Marmara University Institute of Social Sciences."
It
is unavoidable for the studies which trace the conceptual-theoretical evolution
and transformation in Islamic thought after Avicenna to refer to al-Ghazalî in
a certain way. al-Ghazalî’s challange to the peripatetic Islamic philosophy left
three basic controversies concerned with ontology, psychology and epistemology
to the philosophical theology of the mutaahhirîn period : Causality, abstract
soul and mental existence. The fact that the idea of abstract soul became part
of the Islamic philosophical theology after the reception brings the question of
whether the theory of knowledge takes its share from this change to the mind.
This article, which explore the question of whether al-Ghazalî carried the transformation
in the theory of soul to the theory of knowledge, aims to base two claims: ı. Taking
into account only the conceptual framework used by al-Ghazalî who accepts the view
that the soul is a abstract substance, it
is incorrect to evaluate his ideas with reference to the mental existence. ıı.
The concepts used by Ghazalî give the impression that he is close to accepting image
theory. On the other hand, he prefers the treatment which regards knowledge as
a kind of unveiling (inkişâf) as he adopts the view that it is diffucult to
make an exact definiton of knowledge that consists of genre and difference. In
this regard, firstly we will deal al-Ghazalî’s treatment of abstract soul
briefly and after then will provide justifications for claims in question in
the context of knowledge and universals.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | DÜZELTME |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 8 Sayı: 1 |
Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.