The 13th century in Anatolia was a period when conquest movements were largely completed; various Sūfi orders such as Abdalism, Babaism, Bektāshism, Qalenderism, Mevlevism emerged; literature began to flourish alongside architectural activities. Among the many poets who emerged during this time, Yunus Emre stands out as a figure who shaped the century. In this period when Arabic dominated scholarly works and Persian was prevalent in artistic productions, he managed to present the truths of sūfi thought in simple Turkish, paving the way for many poets in the Anatolian literary tradition. One of the significant figures in this lineage of poets, extending from Āshıq Yunus to Edib Kharābī, is Qayghusuz Abdāl, who holds an important place in Bektāshi literature. Yunus’s influence on various poets attracted the attention of the academic community and some studies were carried out on this subject. However, no comprehensive study has been conducted on this aspect of Qayghusuz, an ancient follower of his. This article examines Yunus’s influence on Qayghusuz Abdāl’s poetry, based on the poets’ diwans and the shathiyye anthology prepared by Cemal Kurnaz and Mustafa Tatcı. Resembling Yunus in terms of rhyme, repetition, and expression, poet adopted an allegorical style similar to his predecessor. He articulated themes such as the value of love, the identity of the lover, the instability of the heart, and self-awareness in a manner reminiscent of Yunus. He, who maintained Yunus’s style within his own originality, also played a significant role in transferring this style to Bektāshi literature.
Turkish Islamic Literature Yunus Emre Bektashi Qayghusuz Abdāl Poetry
Anadolu’nun 13. Yüzyılı, fetih hareketlerinin büyük ölçüde tamamlandığı; Abdâllık, Babaîlik, Bektâşîlik, Kalenderîlik, Mevlevîlik gibi muhtelif tarikatların teşekkül ettiği; imar faaliyetleri yanında çeşitli kollarıyla edebiyatın filizlendiği bir dönemdir. Bu zaman diliminde, birçok şair yetişmekle birlikte yüzyıla rengini veren simalardan birisi Yunus Emre’dir. O, ilmî eserlerde Arapçanın, sanat ürünlerinde Farsçanın egemen olduğu bu dönemde, tasavvufî düşüncenin hakikatlarını sade bir Türkçe ile sunmayı başarmış ve Anadolu sahasında kendisinden sonra gelen birçok şaire öncülük etmiştir. Aşık Yunus’tan Edib Harâbî’ye uzanan bu şairler silsilesinin önemli bir halkası, Bektâşî edebiyatında mühim bir mevkii bulunan Kaygusuz Abdâl’dır. Yunus’un muhtelif şairler üzerindeki tesiri, akademik camianın dikkatini çekmiş ve buna yönelik birtakım çalışmalar yapılmıştır. Ancak, onun kadim takipçisi olan Kaygusuz’un bu yönüne dair kapsamlı bir çalışma yapılmamıştır. Bu makalede, şairlerin divanları ve Cemal Kurnaz ile Mustafa Tatcı’nın hazırladığı şathiyye mecmuası ekseninde Kaygusuz’un şiirlerinde Yunus’un tesiri incelenmiştir. Kafiye, redif ve ifade yönünden Yunus’u hatırlatan şair, selefi gibi alegorik üslûba rağbet göstermiş; aşkın kıymeti, âşığın kimliği, gönlün kararsızlığı ve kendini bilmek gibi konuları Yunusça söylemiştir. Yunus tarzını kendi özgünlüğü içerisinde sürdüren şair, aynı zamanda bu tarzın Bektâşî edebiyatına intikalinde önemli bir rol üstlenmiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Türk İslam Edebiyatı |
Bölüm | MAKALELER |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 21 Aralık 2024 |
Gönderilme Tarihi | 2 Eylül 2024 |
Kabul Tarihi | 28 Kasım 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 9 Sayı: 2 |
Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.