Soğuk savaş sonrası dönemin en yaygın ve popüler kavramlarından bir küreselleşmedir. Küreselleşme sürecinin, önceki dönemlere kıyasla, 1990 sonrası dönemde dünya çapında oldukça önemli siyasi, ekonomik ve sosyo-kültürel dönüşümler yarattığını ifade etmek mümkündür. Bu süreçte, iletişim ve ulaşım sistemlerinde yaşanan teknolojik gelişmelere paralel olarak, bir yandan küresel-yerel etkileşimi diğer yandan ekonomik, siyasi ve toplumsal hareketlilik artmıştır. Küreselleşme süreci, dünya çapında ekonomik ve siyasi karşılıklı bağımlılığın, önceki dönemlerde hiç olmadığı kadar artmasına yol açmıştır. Soğuk savaş sonrası dönemde, küreselleşme sürecinin hız kazanmasıyla birlikte, gündeme gelen tartışmalardan biri de ulus devlet ve milliyetçilik meselesi olmuştur. Bu bağlamda, küreselleşmenin etkisiyle beraber, ulus devletler sisteminin ve milliyetçiliğin önemini yitirdiği, ulus devletin egemenliğinin ve geleceğinin tehdit altında olduğu görüşleri sıklıkla dile getirilmiştir. Bu çerçevede, bu çalışmanın konusu soğuk savaş sonrası dönemde küreselleşmenin ulus devlet ve milliyetçilik ile olan ilişkisidir. Bu makalenin temel amacı soğuk savaş sonrası dönemde, ulus devlet ve milliyetçiliğin küreselleşme sürecinden nasıl etkilendiğini ve bu süreçte ne gibi dönüşümler geçirdiğini ortaya koymaktır. Çalışma kapsamında, ulus devletin küreselleşme sürecinde belirli dönüşümler geçirdiği ve buna bağlı olarak, milliyetçilik düşüncesinin bu süreçte yeniden üretildiği ortaya koyulacaktır.
Küreselleşme Ulus Devlet Milliyetçilik Egemenlik Soğuk Savaş Sonrası Dönem
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Siyaset Bilimi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 10 Temmuz 2021 |
Gönderilme Tarihi | 6 Mayıs 2021 |
Kabul Tarihi | 4 Haziran 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 5 Sayı: 8 |
This work licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License.
Please click here to contact the publisher.