The number of studies focusing on the father-child relationship in the context of substance use is very few. This study was conducted to describe the father-son relationship formed during the substance use process. Qualitative research methods were used in the research and in-depth interviews were conducted with a total of 40 people, including 20 fathers and 20 substance users. As a result of the analysis of the data obtained from the interviews, three themes emerged: Definitions of Fatherhood, Fathers and Emotional Communication, and Father-Son Relationship in the Substance Use Process. The participants' descriptions of fathers and paternity were “responsible”, “rule maker”, “educator”, and “protector”. These descriptions of the participants are thought to be related to the behaviours expected of their fathers. Meanwhile, they include indications about the dominant fatherhood culture in society. The relationship between fathers and sons was generally found to be emotionally lacking. It has been observed that fathers have significant deficiencies in verbal emotional expressions such as saying they love their children, sharing their problems, providing verbal support, and physical expressions, and such as hugging and caressing their heads during the substance use process. The lack of emotional expressions causes fathers to be referred to with rejecting attitudes and to be identified with cold and distant relationships. In this regard, it was demonstrated that the relationship was mostly described as negative. The effect of the substance use process on both the father and the child wears out this relationship and makes it difficult to establish a healthy relationship.
Madde kullanım ekseninde baba çocuk ilişkisine odaklanan çalışma sayısı oldukça azdır. Bu çalışma madde kullanım sürecinde şekillenen baba oğul ilişkisini betimleyebilmek adına yapılmıştır. Araştırmada nitel araştırma yöntemleri kullanılmış ve 20 baba, 20 madde kullanıcısı olmak üzere toplamda 40 kişiyle derinlemesine görüşmeler yapılmıştır. Yapılan görüşmelerden elde edilen verilerin analiz edilmesi sonucunda Babalığa İlişkin Tanımlamalar, Babalar ve Duygusal İletişim ve Madde Kullanım Sürecinde Baba Oğul İlişkisi olmak üzere 3 tema ortaya çıkmıştır. Katılımcıların babalara ve babalığa ilişkin tanımlamaları; sorumluluk sahibi, kural koyucu, eğitici, koruyup kollayıcı şeklinde dile getirmektedir. Katılımcıların bu tanımlamalarının babalarından beklenen davranışlarla bağlantılı olduğu düşünülmektedir. Aynı zamanda bunlar, toplumdaki hakim babalık kültürüne ilişkin ipuçlarını da bünyesinde taşımaktadır. Babalar ve oğulları arasındaki ilişki genel itibariyle duygusal açıdan eksik bulunmuştur. Madde kullanım sürecinde babaların çocuklarına sevdiğini söylemek, derdini paylaşmak, sözel destek sağlamak gibi sözel duygu ifadelerinde ve sarılmak, başını okşamak gibi fiziksel duygu ifadelerinde önemli eksikliklerin olduğu görülmüştür. Duygu ifadelerindeki eksiklik, babaların reddedici tutumlarla anılmalarına, soğuk ve mesafeli ilişkiler ile tanımlanmalarına yol açmaktadır. Bununla beraber, babalar ve oğulları arasındaki ilişki genellike gergin, soğuk ve mesafeli bir boyut taşımaktadır. Bu yönüyle ilişkinin çoğunlukla olumsuz olarak nitelendirildiği görülmüştür. Madde kullanım sürecinin hem baba hem de çocukta oluşturduğu etki, bu ilişkiyi iyice yıpratmakta ve sağlıklı bir ilişki kurulmasını zorlaştırmaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sosyoloji |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 17 Aralık 2021 |
Gönderilme Tarihi | 5 Ağustos 2021 |
Kabul Tarihi | 16 Eylül 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 5 Sayı: 9 |
This work licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License.
Please click here to contact the publisher.