Tanık, bir yargılamada uyuşmazlığın çözümü bakımından önem taşıyan bir vakıa hakkında yargılama dışında, duyu organları vasıtasıyla edindiği bilgileri mahkemeye aktaran üçüncü kişidir. Sadece gerçek kişiler tanık olabilir. Vakıaları algılayabilecek ve algıladıklarını hafızada tutup mahkemeye aktarabilecek aklî olgunluğa sahip olan herkes tanık olabilir. Dolayısıyla tanık olabilmek için bir yaş sınırlaması yoktur. Bu nedenle çocukların da tanık olarak dinlenebilmeleri mümkündür. Öte yandan tanıklık yapmak kural olarak zorunlu tutulmuştur. Nitekim tanıklık yapmak aynı zamanda kamusal bir yükümlülüktür. Ancak bu yükümlülük tanığın mahkeme tarafından usûlüne uygun olarak davet edilmesi ile doğar. Tanıklık yapma yükümlülüğü; hazır bulunma yükümlülüğü, yemin etme yükümlülüğü ve bildiklerini anlatma yükümlülüğü olmak üzere üç unsurdan oluşur. Bu çalışmada Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 245. maddesinde düzenlenen tanığın hazır bulunma yükümlülüğü konusu incelenmiştir. Bu bağlamda, öncelikle bu yükümlülüğün kapsamı, yani kimlerin tanık olarak hazır bulunma yükümlülüğü altında olduğu ele alınmıştır. Daha sonra ise, tanığın hazır bulunma yükümlülüğünün ihlâl edilmesi üzerinde durulmuştur. Bu kapsamda söz konusu ihlâlin şartları ve sonuçları incelenmiştir.
Delil tanık tanıklık yapma yükümlülüğü medenî usûl hukuku mazeret
The witness is the third person who has information about the fact that is important for the settlement of dispute and transfers the information in a trial. Only real persons can be witness. Anyone who has the mental maturity to perceive the facts and to keep what they perceived in memory and transfer them to the court can be a witness. Therefore, there is no age limit to be a witness. For this reason, it is possible for minors to be heard as a witness. On the other hand, as a rule, it is compulsory to testify. As a matter of fact, it is also a public obligation to testify. However, for this obligation to arise, the witness must be duly invited by the court. Obligation to testify consists of three elements: the obligation to attend, the obligation to take an oath, and the obligation to tell what he or she knows. In this study, the issue of the obligation of attendance of the witness regulated in Article 245 of the Code of Civil Procedure is examined. In this context, first of all, the scope of this obligation, that is, who is under the obligation to be present as witness, has been discussed. Subsequently, the violation of the obligation to attend was discussed. In this context, the conditions and consequences of the violation in question were examined.
Evidence the witness the obligation to testify law of civil procedure excuse
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk |
Bölüm | Özel Hukuk |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 27 Eylül 2021 |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 8 Sayı: 2 |