Bu çalışmanın amacı, 1950’lerin Türkiye’sinde gayrimüslim azınlıkların yaşadığı sorunları, dönemin sosyo-kültürel ve siyasi yapısına uygun olarak Kulüp dizisi özelinde ötekilik/ötekileştirme bağlamında analiz etmektir. Bu bağlamda dizide geçen diyaloglar, sözcükler üzerinden analiz edilerek gayrimüslim azınlıklara yönelik o dönemde kullanılan kalıplaşmış yargılar deşifre edilmiş, gayrimüslim azınlıklara dönemsel bakışın hangi anlamlar muhteva ettiği objektif bir bakışla irdelenmiştir. Medyada çok fazla değinilmeyen azınlıklık grubun (İstanbul’da yaşamlarını sürdüren Sefarad Yahudilerin) kültürel değerlerinin dizide nasıl yansıtıldığı, unutulmuş bir kültürün tekrardan ayyuka çıkması adına kıymetli olmakla birlikte bu çalışmanın önemini de ortaya çıkarmaktadır. 10 bölüm olarak yayınlanan dizide gayrimüslimleri ötekileştiren 18 söylemin olduğu saptanmıştır. Söylemler, Norman Fairclough tarafından geliştirilen söylem çözümlemesi yöntemi ile analiz edilmiştir. Fairclough’un analiz yönteminin tercih edilme nedeni, film ya da dizi sanatında görüntü kadar karakter diyaloglarının geniş bir şekilde yer tutmasıdır. Yöntem bu haliyle diyalogların dilsel yapısını anlamaya yardımcı olması, dizide kurulan ideolojik düşüncelerin nasıl temellendirildiğini ortaya çıkarması bakımından önemli veriler sunabilmektedir. Yapılan analizler sonucunda Kulüp dizisi özelinde 1950’ler Türkiye’sinde gayrimüslim ve Türk vatandaşların ötekileştirme pratiklerine maruz kaldıkları tespit edilmiştir.
The aim of this study is to analyze the problems faced by non-Muslim minorities in 1950s Turkey in the context of otherness/othering in the Kulüp series in accordance with the socio-cultural and political structure of the period. In this context, by analyzing the dialogues in the series through words, the stereotypes used against non-Muslim minorities at that time were deciphered, and the meanings of the periodical view of non-Muslim minorities were examined with an objective perspective. How the cultural values of the minority group (Sephardic Jews living in Istanbul), which is not mentioned much in the media, are reflected in the series is valuable for the revelation of a forgotten culture and reveals the importance of the study. 18 discourses marginalizing non-Muslims were found in the series broadcasted in 10 episodes. The discourses were analyzed with the discourse analysis method developed by Norman Fairclough. The reason why Fairclough's method of analysis is preferred is that in the art of film or TV series, character dialogues take up as much space as images. In this way, the method can provide important data in terms of helping to understand the linguistic structure of the dialogues and revealing how the ideological ideas established in the series are grounded. As a result of the analysis, it was determined that non-Muslim and Turkish citizens were subjected to othering practices in 1950s Turkey in the Kulüp series.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Gazetecilik |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Aralık 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 8 Sayı: 2 |