‘Ben-Öteki’ ilişkisi, ilk bakışta
basit ve sıradan bir ilişki gibi görünse de biraz daha yakından bakıldığında
bunun öyle olmadığı, meselenin felsefi ve entelektüel bir derinliği olduğu ve
çok yönlü bir boyut taşıdığı söylenebilir. Bu ilişkinin doğal bir sonucu
olarak, benin kendini ötekinde fark ettiği ve açığa çıkardığı gibi öteki de
kendini bende fark etmektedir. Ben-öteki ilişkisinin interaktif bir mahiyete
sahip olması, her iki tarafta da bir “kendilik bilinci”nin oluşmasına yol
açmaktadır. Ben ötekinin “öteki” olmasında ve öteki olarak kalmasında, öteki
de, benin “ben” olmasında ve ben olarak kalmasında oldukça önemli bir rol
oynamaktadır. Ben-öteki ilişkisi, ancak diyalojik ve diyalektik bir tarzda
açığa çıkabilir ve verimli bir sürece dönüşebilir. Bu ilişki bir monoloğa
dönüştüğünde orada hem ben, hem de ötekinin otantikliği (kendine özgülüğü)
sarsılır ve bu durumda “ötekileştirme” devreye girer. Ötekileştirmenin olduğu
yerde ise, benin ve ötekinin varlığı ciddi bir gerilime ve soruna dönüşür. Bu
çalışma, ben ile öteki arasındaki ilişki, benin ötekini, ötekinin de beni
dönüştürmesi, bu dönüşüm esnasında ben ve ötekinin yetkinleşmesi, benin kendini
ötekinden hareketle tanımlaması, ötekinde fark etmesi veya ötekinin kendini
bende fark etmesi, bu fark edişin felsefi ve düşünsel yansımaları üzerinde
durmaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2016 |
Gönderilme Tarihi | 1 Temmuz 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Cilt: 5 Sayı: 2 |
İnönü Üniversitesi Uluslararası Sosyal Bilimler Dergisi
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License.