." />
This
essay aims to analyse Twentieth-century English novelist John Fowles’ 1969
novel The French Lieutenant’s Woman
in terms of French philosopher, playwright, and novelist Jean Paul Sartre’s
Existentialist philosophy. Like Sartre, Fowles mainly shows concern about the
question of human freedom and human beings’ struggle to exist despite the
restrictions of the society they live in. In his The French Lieutenant’s Woman Fowles basically discusses the issue
of personal freedom and existence through the characters Sarah and Charles, and
through Charles’ relationship with Ernestina.
The main questions Fowles raises in his novel are “is there free will?”,
“can choose freely?”, “can we act freely?”, and “how can we do it?” (Neary,
1992: 20). This article proposes that in the conventional circumstances of the
Victorian society, Sarah manages to create her freedom both socially and
existentially in terms of Sartrean existentialist ideology. Charles, on the
other hand, fails to act freely and create an independent life of his own
John Fowles The French Lieutenant’s Woman Sartre Existentialism
Bu
makale Yirminci yüzyıl İngiliz romancısı John Fowles’un 1969 yılında
yayımladığı Fransız Teğmenin Kadını
romanını Fransız filozof, oyun yazarı ve romancısı Jean Paul Sartre’ın
Varoluşçu felsefesi doğrultusunda incelemeyi amaçlamaktadır. Tıpkı Sartre gibi
Fowles da insanın özgürlüğü ve bireyin içinde yaşadığı toplumun kısıtlamalarına
ragmen varoluş mücadelesi konularına ilgi duymuştur. Fowles Fransız Teğmenin Kadını romanında temel
olarak bireyin özgürlüğü ve varoluşu sorununu romandaki Sarah ve Charles
karakterleri ve Charles’ın Ernestina ile olan ilişkisi düzleminde ele almıştır.
Fowles’un romanında ortaya attığı temel sorunlar “özgür irade var mıdır?”, “özgürce
hareket etmek mümkün müdür?”, “eğer mümkünse bu nasıl başarılabilir?” (Neary,
1992:20) şeklindedir. Bu makaleye göre Viktorya Dönemi’nin gelenekselci
koşullarında Sarah’nın Sartre’a göre olan Varoluşçu düşünce bağlamında hem
toplumsal hem de varoluşsal biçimlerde kendi özgürlüğüne ulaşabildiği,
Charles’ın ise özgürce hareket etmeyi başaramadığı ve kendine ait bağımsız bir
yaşama erişemediğine dikkat çekmektedir.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2019 |
Gönderilme Tarihi | 30 Nisan 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 8 Sayı: 1 |
İnönü Üniversitesi Uluslararası Sosyal Bilimler Dergisi
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License.