Zülfü Livaneli, whose full name is Ömer Zülfü Livaneli, is a multifaceted writer better known by this name. In addition to being a journalist and political figure, Livaneli has also made a name for himself in music as both an artist and composer, as well as in film as a screenwriter and director. He has achieved numerous successes in the fields of politics and literature, especially in music and cinema, and has received many national and international awards and assumed important duties. As a bestselling and widely read author, Livaneli has made notable achievements in music, cinema, and politics. The author's first literary work is his story collection, Afarat’ta Bir Çocuk, published in 1978. The book, which includes eight short stories, focuses on social, cultural, contemporary, and universal events and issues regarding individual and societal life. In the short story Sıkıntılı Günler, the family theme is discussed in the context of family relationships, emotional bonds, social conditions and the individual's search for identity. Especially the responsibilities of parents, ways of coping with difficulties and the reflection of family relations are made visible through the protagonist Mehmet Özver’s cognitive questioning about himself, his wife and his children. Family solidarity, conflict, protection, and identity projections are portrayed in both the general societal and psychological dimensions of the family structure. As the title of the story implies, it refers to the troubles, difficulties and pains experienced both socially and individually. The story prioritizes engaging with the reader’s inner world, questioning the helplessness, loneliness, despair, and the struggle against them during such difficult times. While the protagonist tries to cope with his inner struggles, he is also under the pressure of societal expectations. As he attempts to overcome the difficulties of his life, he comes to realize how these challenges have transformed him and his life. All these enquiries are lost in the longing for the past. The story examines the existential struggle of an individual trying to balance the societal difficulties they face with their internal conflicts, focusing on the concept of family and the survival struggle.
Tam adı Ömer Zülfü Livaneli olan Zülfü Livaneli daha çok bu ismiyle tanınan çok yönlü bir yazardır. Livaneli, gazeteci ve politik bir figür olmasının yanı sıra senaryo yazarlığı ve yönetmenliği gibi müzik alanında da sanatçı ve besteci kimliğiyle adından söz ettirmiş bir isimdir. Başta müzik ve sinema olmak üzere siyaset ve yazın alanında sayısız başarıya imza atmış, ulusal ve uluslararası düzeyde pek çok ödüle layık bulunmuş ve önemli görevler üstlenmiştir. Romanları çok satan ve çok okunan bir yazar olan Livaneli, müzik, sinema ve siyaset gibi farklı alanlarda başarılara imza atmıştır. Yazarın ilk yazınsal yapıtı 1978’de yayımlanan öykü kitabı Afarat’ta Bir Çocuk’tur. Toplamda sekiz öyküden oluşan kitap, birey ve toplum yaşamına dair sosyal, kültürel, güncel ve evrensel olay ve durumları konu alır. Kitapta yer alan Sıkıntılı Günler isimli öyküde aile izleği, aile içi ilişkiler, duygusal bağlar, toplumsal koşullar ve bireyin kimlik arayışı bağlamında ele alınır. Aile içinde özellikle ebeveynlerin sorumlulukları, zorluklarla başa çıkma yolları, aile ilişkileri ve bunların yansıması başkişi Mehmet Özver’in bilişsel düzlemde kendisi, eşi ve çocuklarıyla ilgili yaptığı sorgulamayla görünür kılınır. Aile içi dayanışma, çatışma, koruma ve kimlik betileri aile yapısının genel anlamda toplumsal, özel anlamda da psikolojik boyutlarıyla yansıtılır. Öykü, adının imlediği gibi gerek toplumsal gerekse bireysel anlamda yaşanan sıkıntılara, zorluklara, acılara göndermede bulunur. Okurun iç dünyasına seslenmenin öncelendiği öyküde bireyin böylesine sıkıntılı günlerdeki çaresizliği, yalnızlığı, umutsuzluğu ve bunlara karşı verdiği mücadele sorgulanır. Öyküde başkişi bir yandan iç dünyasındaki sorunlarla baş etmeye çalışırken diğer yandan toplumsal baskıların kıskacı altındadır. Başkişi çaresizlik, umutsuzluk, yalnızlık ve sıkıntılar içinde yaşadığı zorlukların üstesinden gelmeye, bir çıkış yolu bulmaya çalışırken gerçekte yaşadığı sıkıntıların onu ve yaşamını nasıl değiştirdiğinin, başkalaştırdığının ayırdına varır. Bütün bu sorgulamalar geçmişe dair özlemler içinde kaybolur. Öyküde içsel çatışmaları ve çalkantılarıyla yaşadığı toplumsal zorluklar arasında bir denge kurmaya çalışan bireyin hayatta kalma mücadelesi varoluşsal bir sorgulamayla aile kavramı odağında irdelenir.
| Birincil Dil | Türkçe |
|---|---|
| Konular | Türkiye Sahası Yeni Türk Edebiyatı |
| Bölüm | Araştırma Makaleleri |
| Yazarlar | |
| Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2025 |
| Gönderilme Tarihi | 24 Mart 2025 |
| Kabul Tarihi | 16 Haziran 2025 |
| Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 6 Sayı: 1 |