As a result of rapid technological development, the use of products that emerged with the interaction of media, literature, and art in the last three decades, with new methods and approaches that are far from traditional, have brought new dimensions to today’s intermediality. These rapid changes have paved the way for the spread of the intermedia approach and the emergence of new studies. This study sheds light on the movie, Loving Vincent 2017, an adaptation from oil paintings created in Vincent Van Gogh’s style with the rotoscope and chroma key method, in terms of intermediality along with evaluations and interpretations on the research findings on how intermediality affects the art of cinema. Considering the discussions on the concepts of cinema and intermediality, the reflection of the rotoscope and animation method on the cinema technique was addressed. In addition, the relationship and joint approach of painting and cinema as different art genres and media as part of the strategy to adapt animation into the cinema by rendering oil paintings. The theoretical framework regarding the processes of cinema and intermediality includes definitions and explanations of researchers such as Irina O. Rajewsky, Jürgen E. Muller, Wolf, Gabriele Rippl, and Ersel Kayaoğlu. As a result of the analysis, it was found that the media combination, transformation, and hybridization of Vincent Van Gogh, which tells the last period of his life story based on works of art (oil paintings and letters) created by Vincent Van Gogh’s own brush, with cinema-specific techniques was ensured, in other words, it was transferred to the screen as an image.
Baş döndürücü teknolojik gelişimin bir sonucu olarak son otuz yılda medyaların, edebiyat ve sanat alanında etkileşimi ile ortaya çıkan ürünlerin, geleneksellikten uzak yeni yöntem ve yaklaşımlarla kullanılması günümüz medyalararasılık ilişkilerine yeni boyutlar kazandırmıştır. Bu hızlı değişimler medyalararasılık yaklaşımının yaygınlaşmasına ve yeni çalışmaların doğmasına zemin hazırlamıştır. Bu çalışmada, rotoskop ve renk anahtarı yöntemiyle Vincent Van Gogh tarzıyla yağlı boya ile yapılmış tablolardan perdeye aktarılmış Vincent’ten Sevgilerle 2017 adlı sinema filminin medyalararasılık ilişkileri açısından incelenip, nasıl ve ne şekilde sinema boyutunu etkilediğine dönük araştırma bulguları yorumlanarak değerlendirilmektedir. Sinema ve medyalararasılık kavramlarına dönük yapılan tartışmalar göz önünde bulundurularak rotoskop ve animasyon metodunun sinema tekniğine yansıması ele alınmaktadır. Ayrıca çalışmada, yağlıboya tablolarının yeniden resmedilerek, animasyonun perdeye aktarılma stratejisinde farklı sanat türleri ve medyalar olarak resim ve sinemanın birbiriyle kurduğu ilişki ve yaklaşım irdelenmektedir. Sinema ve medyalararasılık süreçlerine ilişkin kuramsal referans çerçevesi Irina O. Rajewsky, Jürgen E. Muller, Wolf, Gabriele Rippl ve Ersel Kayaoğlu gibi araştırmacıların tanım ve açıklamalarını kapsamaktadır. Yapılan irdelemeler sonucunda çalışmada, Vincent Van Gogh’un bizzat kendi fırçasından yaratılmış sanat eserlerine (tabloları ve mektuplarına) dayalı yaşam öyküsünün son dönemini anlatan Vincent’ten Sevgilerle’nin sinemaya özgü tekniklerle medyasal birleşiminin, transformasyonunun ve hibritleşmesinin yani sinemaya görüntü olarak aktarımının gerçekleştirildiği bulgusuna ulaşılmıştır.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | İletişim ve Medya Çalışmaları |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 30 Haziran 2022 |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2022 |
Gönderilme Tarihi | 21 Mart 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 9 Sayı: 16 |
Intermedia International E-journal
Bu eser Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.