Health, the most precious capital of human beings, is also the most important part of life. Being in a good communication process is as important for human beings, who are social beings, as physical health for complete well-being. Being healthy and being in communication is one of the basic needs. Sometimes being in contact with other living beings and talking to other people can be the only way to maintain health. The most obvious example of this situation is the communication with health professionals in order to get help about one's health. While communication with experts in the field of health has led to the emergence of the concept of "health communication", today it is seen that this state of communication emerges in different situations with various media channels. Conflicts at the stage of this communication lead to the emergence of violent incidents in the health sector and are one of the most common situations reflected in media channels. While many news about the health sector can take place in both traditional and new media, it is common to report on violent incidents in this sector due to its attractiveness. In this type of news, which is very prominent, wrong practices and failures in informing the public can have much more negative consequences. Based on this situation, the news on violence in the health sector given in 2019 by 10 websites within the scope of the research are analyzed in terms of both news visuals and news text. In this study, in which the content analysis method, one of the quantitative research methods, is used, it is investigated whether the news makers prepare the news by taking into account the professional ethics in the news about violence in which healthcare professionals are the subject. The presence of expressions that may mislead the masses while writing the news or the situation of encouraging any negativity is revealed through the analysis.
İnsanın en kıymetli sermayesi olan sağlık, aynı zamanda hayatın en önemli parçasıdır. Tam iyilik hali için beden sağlığı kadar iyi bir iletişim süreci içerisinde olmak da sosyal bir varlık olan insan için önemlidir. Sağlıklı olma hali ve iletişim içerisinde bulunma durumu temel ihtiyaçların başında gelmektedir. Bazen diğer canlılarla iletişimde olmak ve diğer insanlarla konuşmak sağlığı korumanın yegâne yolu olabilmektedir. İnsanın sağlığıyla ilgili yardım alabilmek için sağlık çalışanları ile geçtiği iletişim bu durumun en bariz örneğini göstermektedir. Sağlık alanında uzman kişilerle gerçekleştirilen iletişim “sağlık iletişimi” kavramının ortaya çıkmasına neden olurken günümüzde çeşitli medya mecraları ile bu iletişim halinin farklı durumlarda ortaya çıktığı görülmektedir. Bu iletişimin gerçekleştiği safhada yaşanan anlaşmazlıklar ise sağlık sektöründeki şiddet olaylarının doğmasına neden olmakta ve medya mecralarına en fazla yansıyan durumlardan birisi olarak karşımıza çıkmaktadır. Sağlık sektörüne dair pek çok haber hem geleneksel hem de yeni medyada yer alabilirken dikkat çekiciliği sebebiyle bu sektörde yaşanan şiddet olaylarının haberleştirilmesi sık rastlanan bir durumdur. Ön plana çok fazla çıkan bu haber türünde toplumu bilgilendirme esnasında yapılan yanlış uygulamalar ve aksaklıklar çok daha olumsuz sonuçlar doğurabilmektedir. Bu durumdan hareketle araştırma kapsamında ele alınan 10 internet sitesinin 2019 yılında verilen sağlık sektöründeki şiddet haberleri, hem haber görseli hem de haber metni açısından incelenmektedir. Nicel araştırma yöntemlerinden içerik analizi yönteminin kullanıldığı bu araştırmada sağlık çalışanlarının konu edinildiği şiddet haberlerinde haberi yapanların meslek etiğini dikkate alarak haberi hazırlayıp hazırlamadıkları araştırılmaktadır. Haberi yazarken kitleleri yanlış yönlendirebilecek ifadelerin varlığı ya da herhangi bir olumsuzluğa özendirme durumu yapılan analizler ile ortaya konmaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Basın Çalışmaları |
Bölüm | Araştırma |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 27 Haziran 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 28 Haziran 2024 |
Gönderilme Tarihi | 1 Nisan 2024 |
Kabul Tarihi | 4 Haziran 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 |
Uluslararası Kültürel ve Sosyal Araştırmalar Dergisi