Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 2. maddesinde bu Kanun’un her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsadığı belirtilmiş, tüketici işlemi ise söz konusu Kanun’un 3. maddesinde oldukça geniş bir şekilde tanımlanmıştır. Bu geniş tanım çerçevesinde bir uyuşmazlığın çözümü için arabulucuya başvurulduğunda arabulucunun gerçekleştirdiği faaliyet Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun anlamında bir hizmet ve arabulucu da sağlayıcı olduğundan, uyuşmazlık tarafının da tüketici sıfatını haiz olması hâlinde arabulucu sözleşmesinin tüketici işlemi olarak kabul edilmesi gerekir. Bu açık yasal düzenlemeye rağmen öğreti ve uygulamada arabulucunun görevinin Devlet yargısını destekleyici bir faaliyet olduğu gerekçesiyle arabulucu sözleşmelerinin hiçbir koşulda tüketici işlemi olarak kabul edilemeyeceği de ileri sürülmektedir. Açık yasal düzenleme nedeniyle gerekli koşulları taşıyan arabulucu sözleşmesinin tüketici işlemi olarak kabul edilmesi zorunlu olsa da, arabulucu sözleşmelerinin Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamından çıkarılması daha isabetli olacaktır. Nitekim kendine has özellikleri nedeniyle arabulucu sözleşmesinden doğan ilişki tüketici hukuku anlayışı ile pek de bağdaşmamaktadır. Ayrıca arabulucu ağırlaştırılmış objektif özen borcu altında olduğundan, bu durum karşı taraf bakımından ciddi bir soruna da yol açmayacaktır.
According to Article 2 of the Law on Consumer Protection, the law applies to all consumer transactions and consumer-oriented practices. Article 3 of the same law defines consumer transactions in a broad manner. When a mediator is used to resolve a dispute, the mediator agreement should be considered a consumer transaction if the party to the dispute is also a consumer. This is because the mediator's activity is considered a service under the Law on the Protection of Consumers and the mediator is a service provider. Despite clear legal regulations, it is argued in doctrine and practice that mediator agreements cannot be considered consumer transactions under any circumstances. This is due to the mediator's duty being a supportive activity of the State judiciary. Although mediator agreements that meet the necessary conditions must be accepted as consumer transactions due to explicit legal regulation, it would be more appropriate to exclude them from the scope of the Law on the Protection of Consumers. This is because the relationship arising from a mediator agreement is not compatible with the understanding of consumer law. Moreover, as the mediator is under an aggravated objective duty of care, this will not pose a significant issue for the other party.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk (Diğer) |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 1 Mayıs 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2024 |
Gönderilme Tarihi | 7 Ocak 2024 |
Kabul Tarihi | 29 Nisan 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 |
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.